Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CSO’nun asaleti, tenorların uçarılığı
İlk
gençlik yıllarımda kimi sömestr tatilimi Ankara’da, halamın
evinde geçirirdim. O ev bir müze gibiydi benim için. Her yeri
kitap ve dergi doluydu. Halam Naşide
Koryak,
Atatürk
Lisesi’nin edebiyat öğretmeniydi. Eniştem Enver
Behiç
Koryak
ise zamanın
çok önemli bir çevirmeniydi. Bana bazı çevirilerini armağan
eder, sonra da okuyup okumadığımı kontrol ederdi. Örneğin
onlardan birisi olan Selma
Lagerlöf’ün
dört ciltlik “Nils
Holgersson’un
İsveç Gezisi”
üstüne sorular sorardı. Onların evindeki entelektüel ortamdan
etkilenirdim. Ben gitmeden önce, görmem gereken tiyatro ve
operaların ve dinlemem gereken CSO konserlerinin biletleri alınırdı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndaki konserler benim gibi
bir konservatuvar öğrencisi için eğitimin parçası sayılırdı.
O salona, sanatçıların düzenine ve ön sıralardaki dinleyiciler
arasında yer alan devlet erkânına hayran kalırdım. İstanbul’dan
çok farklı gelirdi her şey. Ankara, radyosu, opera ve balesi ve
tiyatrolarıyla ayrı bir eğitim merkeziydi benim için. Sonraki
yıllarda yazarlığa soyununca da her Ankara’ya gidişimde CSO’yu
ziyaret edip arşivindeki bilgilerden yararlandım ve eski üyelerin
anılarını dinledim. Türk Beşleri’nin ilk yapıtları CSO’da
çalınmıştı. Onların ilk kez gün yüzüne çıkması kim bilir
nasıl bir heyecandı.
Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası’nı nicedir ilk kez İstanbul’da dinledik. Şef Rengim Gökmen’in deneyimli yönetimindeki topluluk, her zamanki disiplin anlayışı içinde, bestecilerin biçemine bağlı çalıyordu.
Zorlu PSM sahnesi
Konser, Zorlu PSM Turkcell sahnesinde yer aldı. Bu sahne akustik donanıma sahip olmadığından solistlerin ve çalgı gruplarının önüne mikrofonlar konuyor. Solistler, İtalya’dan özel olarak Zorlu yönetimi tarafından getirtilmiş dört tenordu. Tenorların bir arada solo yapmaları ünlü “3 Tenor” ile popüler olmuştu: José Carreras, Luciano Pavarotti ve Plácido Domingo. Her birisi zamanın büyük isimleriydi. Bir araya gelme amaçları Jose Carreras’ı geçirdiği kanser tedavisi ardından yeniden seyircisiyle buluşturmaktı. Carreras, hastalığı sürecinde sesini yitirmiş, tedaviyle tekrar kazanmıştı. İşte onu yeniden sahneyle, izleyicisi ile buluşturmak için meslektaşları böyle bir grup kurmuştu.
Sonra yıllar içinde 3 tenorlu, başka popüler dinletiler yaygınlaştı. Bizim dinlediğimiz 4 tenor (Cosenza, Serra, Paris ve Palmia) ise güzel müzik yapmak, yumuşak söylemek bir yana, alabildiğine bağırıyor ve yer yer detone oluyorlardı. İyi ki arada orkestranın çaldığı opera uvertürleri, intermezzi, Köçekce ve Mavi Tuna valsi gibi yapıtlar vardı. Tenorların özgeçmişlerini okuduğunuzda, henüz bir yıllık deneyimleri bile olmadığını, bu gösteriye daha 2019’da başladıklarını gördük. Değerli şefimiz ve o tarihi orkestramız bu solistlerden çok daha iyisine layıktı. Konserin kalitesi onlarla yükseldi. Operet ya da popüler opera şarkıları deyip hafife almamalı, onları da nitelikli yorumcular seslendirmeli. Zorlu salonunu dolduran ve standardın çok üstünde fiyatlarla bilet almış iki bin kişiye yakın dinleyici, her koşula karşın uzun alkışlarla coşkuyu ne kadar özlediğini gösterdi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yıkımda son perde
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- AKP'li Güler'den Ufuk Uras'a yanıt
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Ölü ve yaralı var!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!