Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın Müzik Festivali yıllardır Ankara baharının bir simgesidir. Önceleri cumhurbaşkanlarının, bakanların, yabancı elçilerin, Ankara’da yaşayan genç-yaşlı sanatçıların, sanat kurumları yöneticilerinin, köklü ailelerin buluştuğu bir etkinlikti; sponsorlar için bu festivali desteklemek bir onurdu. Zaman içinde bütün dünyada olduğu gibi klasik müziğe ilgi azaldı. Devlet büyüklerimizin de katılımı bitti. Önceki yıl yitirdiğimiz değerli başkan Mehmet Başman’ın 34 yıllık özel gayretleriyle bugüne ulaştı. Şimdi de bu birleştirici görev yeni başkan Ali Başman’a devroldu.
Mehmet Başman’ın destekleriyle kurulan Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nı topluluğun onursal başkanı Gürer Aykal yönetti. Bundan sonra festival kapanış konserleri Mehmet Başman anısına adanacak ve bu orkestra ile yapılacak. Şef Orhun Orhon ve öğrencileri tarafından, Aykal’ın onursal şefliğiyle, 2011 yılında kurulan topluluğun en büyük destekçileri Müzikle Yaşayan Gençlik Derneği ve SCA Müzik Vakfı. İnce ayrıntılara eğilen, büyük fortelerle gençlik coşkusunu duyurabilen bir dinletiydi.
Ne yazık ki elimizdeki program notlarında çalınan yapıtlar ayrıntısıyla anlatıldığı halde çalan sanatçılara ait tek bir satır bile yoktu. Ne orkestradan, ne değerli şefimiz Gürer Aykal’dan ne de başarılı solistlerimiz Hande ve Nil’den söz edilmişti. Hande Küden Berlin Filarmoni’nin 2015’te açtığı sınavda en genç aday olarak, 80 kişi arasından orkestraya seçilen üç kişiden birisi; halen çalışmalarını Berlin’de sürdürüyor. Nil Kocamangil, 2006 yılından bu yana nice uluslararası yarışmada ödül kazandı. Halen çalışmalarını Paris’te sürdürüyor. Oysa en çok onların tanıtılmasına gereksinim var. Brahms’ın Keman -Viyolonsel için İkili Konçertosu’nda sergiledikleri tamperaman ve birliktelik çok başarılıydı.
Orkestra, yurtiçinden seçilenler kadar yurtdışında çalışmalarını sürdürenlerle zehir gibi bir topluluk. Gerek Erkin’in 1.Senfoni’sinde gerekse Brahms konçertonun eşliğinde özenle, dikkatle çaldılar. Bir de MEB Şûra Salonu o kadar sıcak olmasaydı!

Suna Kan Keman Yarışması
Ülkemizde artık o kadar çok genç ve nitelikli genç müzikçiler yetişiyor ki! Onlara konser solistliği veya oda müzikçiliği olanakları yaratırken yurtdışındaki yarışmalara da hazırlamak gerek. Her yeni yarışmayla sanatçılar yeni bir deneyim ediniyorlar. Amaç, mutlaka birinci olmak değil, yarışmanın kamçılayıcı atmosferine girmek olmalı. Ankara Devlet Konservatuvarı Derneği’nin düzenlediği yarışma bu yıl keman dalına ve Suna Kan’ın adına yapıldı. 13 kemancının katıldığı, uluslararası bir jürinin yer aldığı yarışmanın önceki gün, CSO salonundaki finalinde Suna Kan jüri başkanıydı. Suna Hanım, akşam buluştuğumuzda öylesine heyecanlı ve gençlerle öyle gururluydu ki! Birinciliği elde eden Yiğit Karataş Amerika’da okuyor. Yolu açık olsun.