Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yasaklı bayramlar...

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Önümüzde “Şeker Bayramı” var. Oruç ayının bitmesinin kutlandığı dini bayram. 

Yasaklarla gelen bir bayram bu. Covid-19 pandemisinin önünün alınamaması nedeniyle “tam kapanma” adı verilen bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte pek çok da yasak konuldu. Neden konulduğu anlaşılamayan yasaklar listesi uzayıp gidiyor. 

Bir ara bu bayram için “Şeker Bayramı” mı denmelidir, “Ramazan Bayramı” mı tartışması yaşanmıştı. 

Şimdi ortaya açıkça çıkıyor ki “İhvancı dinci iktidar”ın hedefi, toplumun “yaşam biçimi”ni adı konmayan bir şeriatın hükümleriyle yönetmektir.

“Partili Cumhurbaşkanı” olarak anılan bir “Halife Sultan”ın gece yarısı kararnameleriyle yönetilmek istenen ülkede her şeyin bu amaçla düzenlenmek istendiği ortaya çıkıyor. 

Sokağa çıkma yasağının polis-jandarma tarafından izlendiği, vatandaşa cezalar yazıldığı bir süreçte, tarikat şeyhinin cenaze namazı “tıklım tıklım cemaat” ile kılınıyor, buna yasak yok.

AKP kongreleri “lebaleb dolu” diye övgülerle anılırken yasaklar akla bile gelmedi. 

Ayasofya açılışında binlerce kişinin omuz omuza durmasına hiçbir yasak engel olmadı.

Açıktır ki “yasaklar vatandaş içindir”, AKP ve iktidar söz konusu olunca hiçbir yasak işlemiyor.

Şimdi önümüzde “19 Mayıs milli bayramı” var. Büyük kurucu Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yıldönümü, bu Cumhuriyetin kuruluşunun ilk adımı olarak kutlanıyor. 

Bakalım, o günün nasıl yasaklandığını görecek miyiz?

Bütün “milli bayramlar”, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”, “30 Ağustos Zafer Bayramı”, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” geçmiş yıllarda siyasal iktidarı yönetenlerin çeşitli mazeretlerle katılmadıkları bayramlardı.

“İhvancı-dinci siyasal iktidar” her olayı “Atatürk Cumhuriyeti’ni kötülemek, Atatürk’ü unutturmak” çabası ile gölgelendirdiği için bu yasaklar yaşanıyor.

Atatürk Cumhuriyeti’ni yaşamlarının odağı bilen, bu emaneti geleceğe taşımaya kararlı bizler, bu karanlık gidişi kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz.

İşte, Cumhuriyet gazetemizin önemi de bu noktada büyüyor.

7 MAYIS 1924: CUMHURİYET GAZETESİ

Bu tarihte Cumhuriyet gazetemiz, büyük Atatürk’ün koyduğu adıyla yayına başlıyor.

Çıkış ilkeleri yazılmıştır: Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini, bağımsızlığı, laikliği, çağdaş eğitimi, laik yaşam biçimini, çağın uygarlığını topluma iletmek, toplumla bütünleştirmek.

Gazetemiz, ülke çalkantılarıyla yaşadığı birçok güçlüğün üstesinden gelerek bu ilkeli yayınını sürdürmüştür.

Siyasal iktidarların her dönemde çıkardıkları engellere karşın, çalışanlarıyla ve okurlarıyla yaşamını sürdürmüş, ilkeli yayınıyla ülkenin “en güvenilir gazetesi” olmuştur. 

Bugün de yaşanan her yanlışlığı ortaya koyarak, açılan davalara göğüs gererek, reklam ambargolarını aşarak yayınını sürdürmektedir.

Cumhuriyet gazetemiz, yönetimiyle, çalışanlarıyla, okurlarıyla Atatürk’ün emaneti olmanın gücüyle yayınına devam etmektedir.

Ülkemizin içine sürüklendiği bu karanlık tünelde, çıkış ışığı elbette Atatürk’ün bize gösterdiği yol olan “aklın ve bilimin yolu”dur. Aklın ve bilimin ışığı, tünelin çıkışını aydınlatıyor.

29 EKİM 2023: BİZİM BAYRAMIMIZ

Ülkemizin bu karanlık dönemi bitecektir.

Hiçbir zulüm dönemi sürüp gitmemiştir.

Hiçbir otokrat rejim, kendisini sürdürememiştir.

Toplumun sağduyusu her zaman çıkış yolunu bulmuştur.

Tarihin bazı dönemlerinde ve bazı ülkelerde bu çıkış gecikebilir.

Örgütlü cehaleti yenmenin doğru yolu olan Köy Enstitüleri ne yazık ki kapatılmıştır. 17 Nisan, bu örnek okulların kuruluş yıldönümünde bu olay çok yönüyle ortaya konuldu.

Okullardaki “laik eğitim”, medrese sistemine dönme uğruna birçok engelle kuşatıldı.

Ama ne yapılırsa yapılsın, ülkenin “akıl ve bilim yoluyla geleceğe taşınması” durdurulamayacaktır.

Bu ülke, bu çıkmazdan kurtulacaktır.

Artık “pusulasını şaşırmış iktidar”, anlamsız yasaklar koysa da İstanbul Belediye Başkanı’na elleri arkasında dolaştı diye mantıkdışı soruşturma açsa da gidişini durduramayacaktır.

Artık bu ülkeyi yönetme güçleri kalmamıştır, zorbalıktan, zulümden medet ummaktadırlar.

Bu da onları kurtaramayacak, tersine gidişlerini hızlandıracaktır.          

ELBETTE BİZ KAZANACAĞIZ

Biz, hile ve tuzakları dürüstlükle boşa çıkarıyoruz.

Biz, hurafe ve dogmalara karşı aklın ve bilimin yolundayız.

Biz, yolsuzlukları, hırsızlıkları kınıyoruz, ayıplıyoruz, suçluyoruz.

Biz, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı ulusun bütünlüğünü savunuyoruz.

Biz, ümmetçiliğe karşı ulus kalmak istiyoruz.

Biz, saltanat ve halifeliğe karşı Cumhuriyetçiyiz.

Biz, ortaçağa dönüşe karşı geleceğin toplumu olacağız.

Biz kazanacağız.

29 Ekim 2023’te Atatürk Cumhuriyeti’nin 100. yıl bayramını hep birlikte kutlayacağız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları