Galatasaray umutsuzca 3 puan arıyor. Bir büyük takımın alacağı prestij galibiyeti değil istenen. Tepeden tırnağa tüm kırılanların birbirine tekrar tutunabileceğini göstermek için tutkal. Ancak kadro ve performans bu sorumluluğu üstlenecek gibi gözüküyor! Nitekim maç Alanyaspor’un baskısıyla başlıyor ve 90 dakika öyle devam ediyor. Galatasaray daha çok sağ kanattan gelişen bu ataklara iki yarıda da çare üretemiyor. Alanyaspor, geriden çok hızlı, az pas yaparak Galatasaray’ın yarı sahasına yerleşmeyi ve baskıyı ileride kurmayı kolayca başarıyor. Sarı-Kırmızılıların bu taktiğe cevap vermek gibi bir niyeti de maç boyunca yok! Rakip sahaya ilk gelişleri ancak 25. dakikadan sonra. Hatta ikinci yarıda tek şutu 90+5’te! Bu tabloyu teyit eder şekilde ilk golü 39. dakikada Alanyaspor, Novais’in ortasını tamamlayan Eduardo ile atıyor. 

Sarı-Kırmızılılar adına üzücü olan neredeyse 11 futbolcusu ‘yakından’ takip ederken (!) golü yemesi. Galatasaray golün cevabını hızlı veriyor. 41. dakikada kornerle başlayıp savunmadan dönen bir atak Kerem’in uzaktan şutuyla gole dönüşüyor. İkinci yarıda da pozisyonlar, baskı, tehlikeler Alanyaspor’dan geliyor. Üstelik 72’de 10 kişi kalmalarına rağmen. 82’de Torrent bu maçta seyretmek için değil yönetmek için bulunduğunu hatırlamış olacak ki oyuncu değiştiriyor. Ancak nafile! Galatasaray kendi fişini çoktan çekmiş, kabloyu kopartmış. Ve bu tabloyu düzeltmek için yönetimin gösterdiği çabalar, şalteri inmiş sistemde sigorta değiştirmeye benziyor!