Ebru Kılıçoğlu

Kötü sürpriz (07.07.2018)

07 Temmuz 2018 Cumartesi

Artık dünya futbolunda devlerin hakimiyeti kabul görmüş, futbol birkaç ülkenin tekelinde ‘top çevrilen’ bir oyun haline gelmişken, bu kupa birçok açıdan ‘sürprizler’le dolup taştı. Portekiz ve Arjantin’in elenmesi olağan sayılabilir, zira aslında efsaneleri başardıklarından hep daha ön planda oldu ama mesela Almanya’nın ‘kupayı kazananlar’ lanetine kurban gitmesi ‘Hani sonunda Almanlar kazanacaktı’ dedirtti hepimize.
Bu çeyrek final maçına gelirsek, iyi bir jenerasyon yakalayan Fransa ayağı olasılık dahilindeydi belki ama İspanya ve Portekiz’den (hem de iki kere) sıyrılıp adını çeyrek finale yazdıran Uruguay; hem Muslera kontenjanından hem de gönlü hep ‘mazlumlar için çarpanlar kulübü’ çerçevesinde, bu maçın hem duygusal favorisi hem de sürprizi. İlk yarısı tam bir hassas terazi dengesinde geçen oyunda, ataklar Uruguay’ın lehine yazılıyor. Öte yandan, bu istatistik yanıltıcı olmasın. Zira oyunun gizli hakimi Fransa. Fazla yorulmadan, fazla da pas hatası yapmadan ağırlığını kurnazca koyuyor oyuna. İkinci yarıdan itibaren de dengeyi kendi lehlerine bozmaya başlıyorlar. Bugüne kadar hiç gol atmamış olan Varane’nın, asistini Griezmann’dan aldığı topu; savunma arkasına saklanıp birden fırlayarak attığı, sinsi kafa golü tam bir zekâ ürünü... 40. dakikada gelen bu golden sonra oyunu dengelemeye çalışan ama bu konuda da kendi kendini germek dışında dişe dokunur bir tehlike geliştiremeyen Uruguay’a sürprizi Muslera yapıyor. Bütün kupa boyunca sadece bir gole izin veren Muslera, 61. dakikada Fransızların heyecan veren gol ayaklarından Griezmann’ın vuruşunu, tam da ‘Muslera kurtardı’ diye düşünürken, ağlarına davet ediyor adeta! Golün ağları bulduğu bu dakikadan itibaren, son düdüğe kadar geçen süre içerisinde Uruguay’ın değil iki gol, heyecan veren bir pozisyon üretememesi ise sürprizleri seven futbol seyircisinin hayal kırıklığı olarak yazılıyor kupaya. Bu seviyede coşkunun, heyecanın, tutkunun alev alev olması gerekirken, Uruguay kaderine çabuk razı oluyor. Hatta son sözü maç bitmeden 10 dakika önce ağlamaya başlayan Gimenez söylüyor. Sürprizin kötüsü de futbolun içinde, alkışlar Fransa’ya gidiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eksik Galatasaray 24 Kasım 2024
Prens ve kral 20 Kasım 2024
Kimyasal bağ 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları