Ebru Kılıçoğlu

Geri dönüş

03 Ekim 2016 Pazartesi

Hakem ilk düdüğü çaldığı andan itibaren aleni olan bir gerçek var: Gol olacak… Bu hemen hissediliyor, adeta elle tutuluyor. Galatasaray; rakip sahaya özgüvenli bir oyunla, bol bol paslaşarak gidiyor. Futbolun giderek oturduğu, işte bu bol ve işlevsel paslardan, dengeli oyundan belli. Ama bu dengeyi bozan bir unsur var: Oyun yerleştikten sonra ağırlığını koymaya başlayan Antalyaspor. Nitekim 17’de savunmadan kopup gelen Diego’nun asisti ve Deniz’in vuruşuyla ilk golü onlar bulunca G.Saray’ı epey bir şaşırtıyorlar. Zira gol olacaktı tabii ama Sarı - Kırmızılıların beklentisi bunu kendilerinin atmasıydı! Bu şaşkınlık bir anda kendini kabul ettiriyor G.Saray’a. Böylece sahne Antalyaspor’a kalıyor pozisyonlar ve baskı adına. Belli ki Morais oturmuş, çalışmış G.Saray’ı. Eren’i Diego’yla bloke etmeyi, G.Saray’a duran top koklatmamayı planlamış ve başarıyla işletiyor.

Futbol tutkusunun dönüşü
G.Saray’da ise en göze batan sorun, ofanstan defansa hızlı geçiş yapamamak. Bu da ister istemez futbollarını yavaşlatıyor, amaçsızlaştırıyor. ‘Silkinme’ hamlesi, ilk duran topla geliyor. Kazanılan serbest vuruşta Selçuk, topu mükemmel bir vuruşla ağlara yolluyor. Bu aynı zamanda G.Saray’ın oyuna ağırlığını koyduğu dakika. Antalya kalesi önünde kurdukları ‘kamp’, 78’de meyvesini veriyor. Bruma’nın getirdiği meşin yuvarlağı 2. yarıda oyuna giren Podolski ağlara yolluyor. Podolski, 86’da 2. bir golle 3 puanı ‘teyit’ ediyor. G.Saray’ınki tam bir ‘geri dönüş’ aslında… Hem 0-1’lik skordan galibiyetin hem sakatlıktan Podolski’nin hem boş kalan koltuklara 12. oyuncunun hem de bu takımın DNA’sında bulunan futbol tutkusunun dönüşü… Ve her açıdan ‘şükür kavuşturana’ dedirtiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eksik Galatasaray 24 Kasım 2024
Prens ve kral 20 Kasım 2024
Kimyasal bağ 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları