3 Aralıklar 25 yıldan bu yana Birlemiş Milletler tarafından tüm dünyaya kabul ettirilen uluslararası bir gün.

3 Aralıklar Onları farketmenin, Onları anlamanın, empati kurmanın, “yaşamı Onlar için nasıl kolaylaştırırız” ı tartışmanın ve bilmeyene anlatmanın günü.

3 Aralıklar tüm dünyada “DÜNYA ENGELLİLER FARKINDALIK GÜNÜ"

Hayat Onlar için gerçekten zor. Onlar aileleri tarafından genelde sosyal yaşamdan uzak tutuluyor. Sosyal yaşama karışanları ise rampasız merdivenler, kaldırımlar, ATMler gibi,  Onlara ayrılan özel alanları umursamazca işgal eden arabalar, insanlar gibi başka sorunlar bekliyor. Bu yüzdendir ki hayata karışanı da karışmayanı da her daim bir mücadele ve psikolojik savaş içinde.

Engellilere verilen önem ve yaşam haklarına gösterilen özen o ülkenin medeniyet seviyesini gösteren yegane unsurlardan biriyken bizim ülkemizde hayat Onlar için gerçekten zor.

YÖK ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR

Türkiye’de 2 milyondan fazla engelli var. Bunların yarısına yakını genç nüfus. Devlet engelli gençlerin eğitim haklarını kullanabilmeleri adına son yıllarda eğitim alanında kayda değer adımlar attı. Bunlardan biri; özel yetenek sınavıyla öğrenci alan üniversitelerin YGS barajını bazı engelli öğrenci grubu için 100 puana düşürmesi idi.

Tanımlanan bu engelli öğrenci gurubuna yaklaşık 6 ay önce zihinsel engelli öğrenciler de eklendi ve grubun kapsamı genişletildi.

Henüz birkaç ay önce YÖKün aldığı bir diğer karar ise engelli gençlerin yüzünü yine güldürdü. YÖK engelli öğrencilerin; özel yetenek sınavıyla alan bu üniversitelere giriş için elde ettiği YGS puanının 2 yıl süreyle geçerli olmasına karar verdi.

 *   *  *  *  *

Bir diğer olumlu gelişme; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanun kapsamında sanatta sporda üstün başarı gösteren öğrencilere gösterilen ayrıcalıklardan artık engelli adayların da faydalanacak olduğuydu.

Artık sanat spor ya da olimpiyatlarda üstün başarı gösteren engelli gençler de diğerleri gibi ek puan alma veya özel yetenek sınavına girmeden üniversiteye adım atma şansına sahipti.

Tüm bu gelişmeler bir yana; devlet engellilerin bir iş ve meslek sahibi olması yolunda bu denli önemli kapılar açmış ve adımlar atmışken mesleğini eline almış olan engelliler için hayat hala zor.  Genel-İş Sendikasının yaptığı araştırmalar bunu açıkça doğrular nitelikte.

İŞVERENLER ENGELLİLERİ DUYGUSALLIK YARATIR DİYE İŞE ALMIYOR

2017 yılında istihdam edilmesi gereken engelli sayısı 65bine yakınken Genel-İş Sendikasının yaptığı araştırmanın sonuçları istihdam edilenlerin sayısının 49binleri zor bulduğunu gösteriyor.

Yapılan bir diğer araştırmanın sonuçları ise iş arayan engellilerin sadece %19’unun iş bulabildiği yönünde. Bilindiği üzre kurumların zorunlu engelli istihdamı %2 oranında ancak işverenler bu kotayı bile doldurmuyor.

Bu konuda yapılan anketlere işverenlerin verdiği cevaplar da son derece düşündürücü. Anket sonuçlarına bakıldığında görülüyor ki işverenlerin kurumlarında engellileri tercih etmeme sebebi 2 üzücü ana unsur etrafında toplanıyor.

Biri engellilerin kurumda duygusallık yaratabileceği ve diğer personelin konsantrasyonuna olumsuz yansıması olacağına dair ilginç inançları. Diğeri ise engellilerin çalışması için kurumlarında yapılması gereken düzenlemeleri maliyetli ve zor buluyor olmaları.