Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

El sıkışma meselesi üzerine...

08 Ocak 2025 Çarşamba

Birkaç gündür medyada karşı cinsin elini sıkmayan devlet görevlileriyle ilgili  haberler yer alıyor. Üç olay arka arkaya geldi ama ikisi haber olurken birine rastlamadım.

İlk olay Şam’da yaşandı. Fransa Dışışleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa Birliği adına Şam’a giderek Suriye’de geçici hükümet kuran HTŞ lideri Ahmed Hüseyin Eş Şara (Colani) ile görüştü. Avrupalı bakanları sarayda karşılayan Colani, Barrot’un elini sıkarken, sıra Baerbock’a geldiğinde tokalaşmadı; elini göğsüne götürdü.

Sosyal medyada yayılan görüntülerde yeni yönetimin temsilcilerinin de Baerbock’u, Şam Uluslararası Havalimanı’nda karşılarken el sıkışmaktan kaçındığı görüldü. Alman Welt gazetesinde yer alan bir habere göre, Baerbock, “El sıkışılmayacağını zaten toplantıya gelirken açıkça anladım” demiş.

İkinci olay Ankara’da yaşandı. Terörist örgüt PKK’nin elebaşısı Öcalan’la görüşen DEM heyeti, AKP’yi ziyaret için TBMM’ye vardığında, onları karşılamak üzere AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de kapıda bekliyordu. Zengin, Pervin Buldan’ın elini sıkarken, Ahmet Türk ve Sırrı Süreyya Önder ile tokalaşmadı, sıra onlara geldiğinde aynı Colani gibi elini göğsüne götürdü. 

ERDOĞAN’IN ELİNİ SIKMAYAN SİYASETÇİLER

Bu iki olay her yerde yer aldı ama üçüncüsü nedense konuşulmadı. Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 11. Necip Fazıl Ödülleri Töreni’nde ödülleri verirken, kadın ödül sahiplerinin elini sıkmadı, aynı Colani’nin Alman bakana yaptığı gibi elini göğsüne götürerek karşılık verdi. Necip Fazıl Ödülleri’nin önceki yıllardaki törenlerine de baktım; Erdoğan onlarda da kadın ödül sahiplerinin elini sıkmamış.

Ama ilginç olan, Erdoğan’ın farklı zamanlarda farklı davranması. Örneğin yerel seçim öncesinde AKP’li adayların tanıtıldığı toplantıda Adıyaman il kadın kolları başkanı, sahnede adayları karşılayan Erdoğan’ın karşısına geldiğinde kendisi Erdoğan’la tokalaşmamış, Erdoğan da kenara çekil anlamında eliyle işaret yapmıştı. 

Erdoğan, Colani’nin tersine yabancı bir devlet konuğunu ağırlıyorsa tokalaşıyor ya da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında sırayla konukları karşıladığında kadın ve erkek ayırmadan herkesin elini sıkıyor. Yalnız bir istisna var; 29 Ekim kutlamalarında bir kişi Erdoğan’ın elini sıkmadan başıyla selamlayıp geçiyor; o da Özlem Zengin!

Demek ki Erdoğan bu konuda yere, zamana ve karşısındaki kişinin kimliğine göre hareket ediyor; Özlem Zengin ise bunları gözetmiyor, karşısındaki erkekse el sıkışmıyor. 

İNANÇ, MEZHEP VE KAMU GÖREVİ

Diyanet’in sitesinde bu konuda sorulan “Karşı cinse dokunmak abdesti bozar mı” sorusuna 2017’de verilen yanıt şöyle: “Bir erkeğin yabancı bir kadına dokunması, günah olmakla beraber, Hanefi mezhebine göre bu durumda erkeğin de kadının da abdesti bozulmaz. Şafii mezhebine göre ise bir kişi karşı cinsten olan ve kendisiyle arasında dinen evlenme engeli bulunmayan bir kimseye arada bir engel olmaksızın dokunursa her ikisinin de abdesti bozulur. Ancak karşı cinsin saç veya tırnağına dokunmakla abdest bozulmaz.” (https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/54/karsi-cinse-dokunmak-abdesti-bozar-mi)

Suriye’deki yönetim, zaten cihatçı teröristlerden kurulu olduğundan bu onlar açısından hiçbir sorun yaratmayabilir. Daha Suriye’ye varmadan ne olacağını tahmin edersiniz ama Türkiye gibi anayasasında laik bir devlet olduğu yazan bir ülkede, kamu görevi yapıyorsanız bu görüntüler tezat yaratıyor. 

Çünkü kamusal bir görevi yerine getirirken karşınızdakine unvanı, görevi ya da konumuna uygun olarak eşit bir şekilde davranmıyor, davranışınızı dini inancınıza, daha doğrusu mezhebinize uygun olarak cinsiyete göre belirliyorsunuz demektir. 

Colani ve Zengin’in dinen uygun davrandığını düşünenler, Erdoğan için ne diyor bu durumda?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları