Celal Üster

Katliamın ardındaki kitap

11 Ocak 2015 Pazar

‘Charlie Hebdo’ son sayısında, Houellebecq’in olay yaratan yeni kitabı ‘Teslimiyet’i kapak yapmıştı

Yemen El Kaide’since görevlendirildikleri açıklanan Müslüman militanların vahşice saldırısına uğrayan mizah dergisi Charlie Hebdo’nun son sayısının kapağında, son romanı “Soumission” (Teslimiyet) Fransa’da kısa bir süre önce yayımlanan Michel Houellebecq vardı.
Tıpkı Çarşı gibi “her şeye karşı” bir mizah anlayışını benimseyen Charlie Hebdo’nun çizerleri, derginin kapağında İslam karşıtı görüşleriyle tanınan Houellebecq’i de ti’ye alıyorlardı.
Anımsarsak, tartışmalı kitapları ve kişiliğiyle tanınan Houellebecq, “Platform” adlı romanının 2001’de yayımlanmasından sonra, edebiyat dergisi Lire’e verdiği söyleşide “İslamiyetin en aptal din olduğunu” söylediği için, Müslüman dernekleri ve Fransız İnsan Hakları Derneği’ni de bir araya getiren bir grup kuruluş tarafından, “ırkçı hakaret, halklar arasında nefreti teşvik” gerekçeleriyle mahkemeye verilmiş, ancak “İslamiyeti eleştirmenin ırkçılık olmadığı” kararına varılarak aklanmıştı.
Aslında, annesinin Müslümanlığı benimsediği söylenen Houellebecq’in İslam karşıtlığı, 1998’de yayımlanan “Temel Parçacıklar” adlı kitabında da kahramanına “Ne zaman bir Filistinlinin öldürüldüğünü duysam zevkten titriyorum!” dedirtecek ölçülere varıyordu.
Houellebecq’in 7 Ocak 2015 günü Flammarion’dan çıkan yeni romanı “Teslimiyet” de Fransa’da daha yayımlanmadan tartışmalara ve sert eleştirilere yol açmıştı.

Fransa’da ‘politik deprem’
Yazarın bu yeni romanında, öykü, Sorbonne Üniversitesi’nde ders veren edebiyat profesörü François’nın ağzından anlatılıyordu. Bıkkın ve rastgele bir yaşam süren François, 2022 yılının hayali Fransa’sında, “politik bir deprem”le sarsılıyordu: Sol ve sağdaki iki ana parti, başkanlık seçimlerinin ilk turunda eleniyor; Fransız seçmenler, popülist Milli Cephe’nin lideri Marine le Pen ile yeni bir parti olan Müslüman Kardeşliği’nin lideri Mohammed Ben Abbes arasında seçim yapmakla karşı karşıya kalıyordu. Le Pen’e karşı cephe sayesinde Ben Abbes başkanlığa seçiliyor ve böylece Fransa’da bir İslam yönetimi başlıyordu.
Bir karışıklık döneminin ardından, yeni Müslüman başkanının yönetiminde “yeni bir düzen”e geçiyordu Fransa. Paris’ten kaçmış olan François çok geçmeden geri döndüğünde, kenti ve üniversiteyi tanınmaz bir durumda buluyordu:
Tesettürlü kadınların sayısı iyice artmış, çokeşlilik yasal kılınmıştı. Fransa, Avrupa’yı Müslüman Akdeniz devletleriyle kaynaştırmak için jeopolitik bir proje başlatmıştı. Suudi Arabistan, profesörlere daha fazla ödeme yapılmasına ve kentin sol yakasındaki lüks apartmanlara petrodolarlar akıtmıştı. François’nın ders verdiği üniversite ise Paris-Sorbonne İslam Üniversitesi adını almıştı.
Bir ateist olan François, yeni rejime karşı direnecek miydi, kaçıp gidecek miydi, yoksa yeni yönetimle uzlaşacak mıydı?..

Gizli korkular
Daha roman yayımlanmadan, sol eğilimiyle tanınan Libération’un yayın yönetmeni Laurent Joffrin, Houellebecq’in “Teslimiyet”inin yayımlanmasının, “düşünce tarihinde, aşırı sağ düşüncenin ciddi edebiyata el attığı ya da geri döndüğü bir dönemi başlatacağını” yazmıştı.
Felsefe öğretmeni ve televizyon sunucusu Ali Baddou ise “romandaki İslamofobi karşısında kusmak istediğini” söylemişti.
Houellebecq’i savunanlara gelince, onlar yazarın “Fransa’nın gizli korkularını” gözüpek bir biçimde ele aldığını ileri sürüyorlardı. Le Monde’da yazan Fransız romancı Emmanuel Carrère ise, “Teslimiyet” romanını George Orwell’in ünlü “1984”üne benzetiyordu.
Peki, Houellebecq ne diyordu? O, kitabının “hayal ürünü” olduğunu ve çürüyen bir toplumda dinsel anlam arayışı karşısında Aydınlanma düşüncelerinin çöküşüne dayandığını söylüyordu.
Kimileri de kitabın adındaki “teslimiyet” ya da “boyun eğiş”in, Tanrı’ya boyun eğiş olduğunu, Fransa’nın İslama, laik politikacıların dinsel düzene ya da kadınların yeni bir ataerkilliğe boyun eğişi olduğunu öne sürüyorlardı.
Bu farklı yorumların tartışmaları süredursun, İslam adına ortaya çıkan teröristler, Houellebecq’in kitabındaki gibi 2022 yılında “seçimle iktidara gelmeyi” beklemediler!.. Houellebecq’i, hem de eleştirel bir yaklaşımla kapak yapan Charlie Ebdo çizerlerini yok etmeyi seçtiler...
Ve dünyanın bütün çizerleri tek bir ‘Charlie Hebdo’ oldular!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları