Girdiğini anlamazsın...
Süreç işler...
Mikrop, kuluçka sürecini tamamlayıp “al” yuvarlara saldırıp da ateş basınca “Camı açık bıraktık” diye pencereye kızarsın...
Ya da evdekilerin aklına mikrop gelmez, buzdolabı gelir:
“Dolaptan içme dedim...”

Hâlâ anlamadı...
“Bakalım sürecin içeriği ne?” diyor...

PKK, terör örgütü olmaktan çıktı mı?..
Çıktı...
Teröristin adı “aktivist” oldu mu?..
Oldu...
Asker silah bıraktı mı?..
Bıraktı...
Yıllarca adını bile yasakladıkları “Kürtlerin” gönlünü almak için paşa Kürtçe şiir bile öğrendi mi?
Öğrendi...
TSK, BDP ile barıştı mı?..
Barıştı...
Terör örgütüne “güven içinde seyahat” garantisi verildi mi?..
Verildi...
Artık Apo’ya “eli kanlı bebek katili” diyen kimse var mı?..
Yok...
Yeni anayasada Apo yapıcı unsur mu?..
Unsur...
Terör örgütünün affedilmesinin ve siyaset yapmasının önü açıldı mı?..
Açıldı...
Türkiye’nin iki milletli bir devlet olduğu kabul edildi mi?..
Edildi...
Ülkenin sadece “Türk” unsurundan oluşmadığı kabul edildi mi?..
Edildi...
Bundan böyle “Türk milleti”, “Türk ulusu”, “Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Türklük”, “Türk” gibi tanımlar resmi tabelalarda, yazışmalarda, yasalarda ve anayasada yer alabilecek mi?..
Alamayacak...
Kürt federasyonunun temeli atıldı mı?..
Atıldı...

Daha ne olsun?..
Hâlâ “Süreç olarak görelim bakalım, ne ödün verildi?” diyorsan...

Bünye meselesi...
Nane limon...
Olmadı fitil...