Aydın Engin

Tutun ki Soykırım Dendi, Tutun ki Denmedi...

19 Nisan 2015 Pazar

Papa 1915’in yüzüncü yıldönümünde konuştu ve “soykırım” dedi...
Ardından Avrupa Parlamentosu karar aldı, “1915’te Ermenilere soykırım uygulandı” dedi.
Bugüne kadar 22 ülke 1915 olaylarını resmen soykırım olarak niteledi. Yüzüncü yıla denk geldiğinden bu sayı hızla artabilir...
Sıra Obama’da. Birkaç gün sonra 24 Nisan. Acaba Obama bu kez “soykırım” diyecek mi, demeyecek mi?
Peki, ne değişir?
Gelin filmi başa saralım.
Papa 1915’in yüzüncü yıldönümünde konuştu ve soykırım demedi.
Ardından Avrupa Parlamentosu karar aldı. Kararda 1915 olayları için “soykırım” denmedi...
1915 olaylarını soykırım olarak kabul eden 22 ülkeye yenileri katılmadı; dahası 22 ülke de o kararlarından vazgeçtiler; artık soykırım demiyorlar.
Birkaç gün sonra 24 Nisan. Obama konuşacak ve yine “soykırım” demeyecek...
Peki ne değişir?

***

Bugünlerde ha bire bu tartışılıyor: Soykırımdı, değildi... Şuydu, hayır buydu... O da değildi tastamam şuydu...
Bu arada tartışmaya daha rafine katılmayı yeğleyen “ağır abiler” de var: “Efendim soykırım yani genoside, yani holocaust kavramı uluslararası hukuk literatürüne 1948’den sonra girdi. Binaenaleyh 1915’te vuku bulmuş bir hadise için kullanılamaz” diyorlar. Hukuka böylesine sığ bir biçimsellikle sığınan mızmız mantığa okkalı bir cevap ararken Ufuk Uras arkadaşım bir tweet’le imdadıma yetişti; sordu: “Kâbil’in Habil’i öldürmesi cinayet sayılmaz, çünkü o zaman ceza hukuku yoktu mu diyeceğiz?”
Ama asıl tartışma “1915’te ne oldu” sorusuna cevap aramak yerine “1915’te olanlara ne ad verilmeli” gibi saçma sapan bir düzlemde yürümekte. Buyrun size Avrupa Parlamentosu’nun kararından sonra medyadan bir seçki:
- 1915’te Ermenilere soykırım uygulandı... Hayır hayır soykırım değil. Bak Ermeniler bile soykırım demiyor “büyük felaket” anlamında Medz Yeğern diyorlar... Türkçede böyle durumlar için “kırım” sözcüğü var. Bence bunu kullanmalı... Yav bırakın kelime aramayı. Katliam işte. Önce Ermeniler Türklere katliam yaptı, sonra da Türkler Ermenilere... Ama o da yanlış. 1915’te Türklerle Ermeniler arasında mukatele oldu. Yani karşılıklı cinayetler işlendi, birbirlerini boğazladılar... Ne mukatelesi? Ermeniler Ruslarla birlik olup Türkleri öldürdüler. Osmanlı da onları zorunlu göçe tabi tuttu. 1915’e olsa olsa tehcir denir.

***

Yukarıdaki seçkiden dileyen kendine uygun olanını çekip kullansın. Orada yoksa kendi terimini üretsin. Ancak 1915’te olanlara ad verme itiş kakışından bir an önce çıkıp iki temel soruya cevap arasın:
Biiir: 1915 24 Nisanı’ndan önce bu topraklarda Osmanlı nüfus kayıtlarını esas alırsak 1milyon 290 bin, Ermeni kilisesinin vergi kayıtlarına bakarsak 1milyon 914 bin, Britannica Ansiklopedisi’ne göre 1.750.000 Ermeni yaşıyordu. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927’de bu topraklarda yaşayan Ermeni sayısı “100 bin civarında” diye açıklandı. Bugün hemen hepsi İstanbul’da yaşayan 60 bin dolayında Ermeni yurttaşımız var.
Şimdi soralım: Bu toprakların en kadim halklarından Ermeniler 1915’te vardı, bugün yoklar. N’oldu onlara?
İkiiii: Geçen yüzyılın başlarında (yani 1915’lerde) Anadolu’da zenaat erbabı olarak Ermeniler açık ara ile öndeydiler. O kadar ki Falih Rıfkı Atay, Çankaya adlı kitabında Kurtuluş Savaşı sırasında Trabzon Limanı’nda biriken cephane ve silahların cepheye sevk edilememesini “Kağnı ve araba tekerleği yapacak Ermeni ustalar kalmadığından...” diye açıklıyor.
Şimdi soralım: Peki, Ermeniler bu topraklarda yok edildikten sonra atelyeleri, işlikleri, küçük çaplı fabrikaları, tarlaları, evleri, konakları, değirmenleri n’oldu? Kime kaldı? Yağmalanmadığı, devlet denetiminde uygun kişilere ve ailelere dağıtıldığı biliniyor. Ama o kişilerin, ailelerin kimler olduğu bir devlet sırrı. Açıldı denen arşivlerde nedense bu sorunun cevabını verebilecek belgeler yer almıyor.

***

Özetleyelim:
Peki kabul, soykırım filan değildi.
Peki kabul, büyük felaket de değildi.
Peki, kabul Türkler Ermenileri değil, Ermeniler Türkleri öldürdü.
Ancak 1915’te bir milyonu aşkın Ermeni vardı, şimdi yok. N’oldu onlara?
Peki, diyelim Ermeniler öldürülmedi güle oynaya Suriye’nin Deyr-i Zor çölüne gittiler. Peki, onların mülkleri, tarlaları, evleri, konakları, değirmenleri, atelyeleri n’oldu? Kimlere verildi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları