Aydın Engin

TBMM açıldı, 535 milletvekiliyle...

02 Ekim 2017 Pazartesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yeni yasama yılına başladı.
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde meclisler (parlamentolar) devletin en yüksek organıdırlar. Hükümetler orada kabul edilen yasaları yürütmekle yükümlüdürler. Yargı orada kabul edilen yasalara dayanarak hüküm keser. Orası egemenliğin ete kemiğe kavuştuğu yerdir.
Çoğu parlamento “temsili demokrasi” diye adlandırılan ve seçilerek orada halkı temsil eden milletvekillerinden oluşur.
Dün yeni yasama dönemine başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en yüksek organıdır.
TBMM’nin resmi sitesinde açıklanıyor, ölüm ya da istifalarla eksilen milletvekilleri var ve bugün için Meclis 545 milletvekilinden oluşuyor. Bunlar dört siyasi partinin, sırasıyla AKP, CHP, HDP, MHP’nin milletvekilleri. Toplamları 545.
Ancak dün Türkiye Büyük Millet Meclisi 545 değil, 535 milletvekili ile yeni yasama yılına başladı.
Biliyorum, HDP’li milletvekilleri Meclis açılışına katılmak yerine eş genel başkanları Selahattin Demirtaş’ın yattığı Edirne hapishanesinin önüne gittiler. Buna bakarak “545 değil 535” hesabı yapmadım. Öyle yapsam 545’ten HDP’nin toplam 55 milletvekilini düşer, 490 yazardım.
Zaten HDP’liler isteselerdi Meclis açılışına katılabilirlerdi. Onlar bir “protesto” eylemi olarak açılışa katılmamayı tercih ettiler. Katılmak isteselerdi önlerinde herhangi bir yasal engel yoktu.
Ama bir de katılmak isteseler de katılamayacak olan 10 milletvekili var. Katılamazlar, isteseler de katılamazlar, çünkü hapishanedeler...
CHP’den Enis Berberoğlu arkadaşım tutuklu. Aslında tutuklu yerine “hükümlü” de yazabilirdim ama hem hüküm henüz kesinleşmedi, hem de o hüküm benim için ve umarım pek çoğunuz için “yok hükmünde”.
HDP’den de dokuz milletvekili tutuklu: Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Çağlar Demirel, İdris Baluken, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Abdullah Zeydan, Ferhat Encü, Burcu Çelik.
Dokuz HDP’li milletvekili için de “Onlar tutuklu. Ancak bu tutuklama kararı benim için ve umarım pek çoğunuz için yok hükmündedir” gibi bir cümle kurmanın doğru olduğu kanısındayım.
Çünkü çağdaş demokrasilerde milletvekillerinin, yani halkın temsilcisi olarak seçilmiş, parlamentolarda halkı temsil etmek üzere yerini almış olan vekillerin somut ve kanıtlanmış “vatana ihanet” suçu dışında tutuklanmaları, Meclis çalışmalarının dışında bırakılmaları anlaşılır, kabul edilebilir bir siyasal ya da yargısal karar olamaz.
Onların katılamadığı bir parlamento, -bu yazıda- Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılı için toplanmasına söyleyecek yalın bir sözüm, yalın bir tanımlamam var...
Var ama korkuyorum.
Hatırlayın: 15 Temmuz sonrasında Yenikapı’da düzenlenen “Demokrasi Mitingi’ne HDP’nin çağrılmaması yüzünden bu gazetede “Eksik demokrasi” manşeti attık.
Ancak Cumhuriyet gazetesine karşı soruşturma açan savcı 17 Cumhuriyet yöneticisi, yazarı hakkında bir iddianame düzenledi. O, yürekler acısı bir hukuk belgesi olarak çoktan tarihe geçen iddianamede bizler Yenikapı Mitingi için “Eksik demokrasi” manşeti kullandığımız için (de) suçlanmaktayız. Savcılık bu manşetin suç olup olmadığıyla değil, o başlığı kimin attığı sorusuna cevap aramakla meşgul. (Yazıişleri topantısında o manşeti kimin önerdiğini biliyorum, ama söylemem.)
E, bu koşullarda ben 545 yerine 535 milletvekili ile açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışı hakkında, bana önce polis nezarethanesinin, ardından Silivri’nin yolunu açabilecek aklımdaki iki sözcükten ibaret yalın tanımlamayı nasıl buraya yazayım?
Bana hak verin e mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları