Aydın Engin

‘Özgürlük esmer yüzünde bir gamzedir onun’

11 Eylül 2015 Cuma

Bu şiir yüklü başlık benden değil, ustalarımın birinden, İlhan Selçuk’tan. 1969 Ağustos’unda Amerikan TWA uçağını kaçırıp Şam’a indirip uçuş ekibini ve yolcuları boşalttıktan sonra pilot kabinini havaya uçuran ve bütün dünyanın körelmiş gözlerinin, sağırlaşmış kulaklarının Filistin halkının özgürlük mücadelesi için açılmasını sağlayan Filistin gerillası Leyla Halit üstüne yazdığı o unutulmaz yazıdan...
Evet, tam da İlhan Ağabeyimin dediği gibiydi: Özgürlük esmer yüzünde bir gamzeydi onun...
Benim kuşağım (Belki de Türkiye’de bütün kuşaklar) Ortadoğu’da Filistin Arapları diye kadim bir halk yaşadığını ve “emmioğulları” Yahudilerin kurduğu İsrail devletinin militarizmi tarafından acımasızca ezildiğini, yurtlarına el konduğunu ve özgürlüklerinin ellerinden alındığını Leyla Halit’in aktardığım eylemi ile duydu, öğrendi...
Bu kimilerine göre bir terör eylemiydi; kimilerine göre bir kurtuluş ve özgürlük savaşı...

Leyla Halit’in o eyleminin üstünden tastamam 46 yıl geçti.
Şimdi bir başka kadın, özgürlüğün yüzündeki gamze olduğu bir başka kadın, bir Kürt kızı, bir başka Leyla, Leyla Zana Cizre’de yaşananları önlemek için elinden gelen en etkili çareye başvuruyor: Ölümler durmayacaksa Leyla Zana ölüme yatıyor...
Biliyorum, kimilerine, vicdanı kömür karası kimilerine göre bu da bir terör eylemi sayılacak.
Haklılar, terör eylemidir bu. Ölümleri durdurabilmek için Leyla Zana bedenini mermi yapıp namluya sürüyor.
Yukarıdaki minicik fotoğrafa dikkatle bakın. O gamzeyi görün. Leyla Zana’nın esmer yüzünde özgürlük simgeleyen o gamzeyi görün...

***

Şimdi onun sözüne kulak verin:
Kandil’i muhatap alıp görüşen, Parlamento’daki arkadaşlarımızı muhatap alan zihniyet hâlâ Kürtleri eşit görmüyor. O psikolojik eşiği aşamıyorlar. Bursa’daki kardeşlerimizin ne hakkı varsa buradaki insanların da o hakkı olsun istiyoruz. Şimdi yaklaşık bir aydır kendi nefsimde çok düşünerek bir karar aldım. Yüz yıldır çarpışarak ölüyoruz. Nefsi müdafaa yapıyoruz. Ama artık yeter. Ölerek ve öldürerek toplumu, vicdanımızı, geleceğimizi çürüteceğiz. Elinde silah olan bütün taraflara sesleniyorum; kimseye sözümü dinletemezsem de kendime sözüm geçer. Ölümleri seyretmektense ölmeyi tercih ederim. Eğer ölümler durmazsa ölüm orucuna başlayacağım. Beni tanıyanlar bilir. Ağzımdan söz bir kere çıkar. Kellem gitse, geri dönmem. Artık yeter. Gençler öleceğine biz ölelim.

***

A-ha buradan ilan ediyorum, Leyla Zana ile dayanışmak “demokratım, özgürlüklerden yanayım” diyen herkes için ertelenmez bir ödev.
Nasıl mı?
Bilmiyorum.
Bildiğim:
Bilişli, buluşlu bir dayanışma etkinliği ile onun yanında saf tutmam gerek.
Hatta gerekirse...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları