Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Önce Bingöl, Şimdi Yüksekova… Peki Sonra?
Bingöl’de Kobani protestoları sırasında Emniyet Müdür Yardımcısı, bir başkomiser ve bir koruma polisinin öldürüldüğü cinayet üstünde yayın yasağı var. O yüzden o cinayetle ilgili ayrıntıları, kuşkuları, cevapsız soruları geçeceğim. Ama o cinayetin Kürt sorununun barışçıl çözümünü dinamitleyecek güçte bir provokasyon olduğunu söylemek yayın yasağını çiğnemek olmasa gerek.
Şimdi yeni ve Bingöl’deki kadar güçlü bir provokasyonla karşı karşıyayız. Yüksekova’da üç asker, sivil giyimli olarak kasaba sokağında yürürken arkadan yaklaşan yüzleri maskeli kişilerce kurşun yağmuruna tutuldular ve yaşamlarını yitirdiler.
Provokasyon en kestirme tanımıyla “kışkırtma” demek.
Tamam, Türkiye’de trafik cinayetlerinin suçlusu olarak nasıl anonim bir katil yaratıldı ve adına da “trafik canavarı” dendiyse, kişilerin, grupların, hatta partilerin sorumluluklarını üstlerinden atmak için anonim bir suçlu yaratıp, adına da “provokatör” deyip ellerini yıkamaları epey bildik, artık kabak tadı veren bir mazeret oldu.
Ancak bu yalama oluş, aşırı ve yerli yersiz kullanımdan doğan inandırıcılık yitimi provokasyonun önemini, tehlikesini ve çok ciddi sonuçlara yol açabileceği gerçeğini bize unutturmamalı.
Bingöl’ün ardından gelen Yüksekova’daki saldırının tartışmasız bir provokasyon olduğuna kuşku yok.
Bu provokasyonun amacı ne olabilir?
Galiba soruyu cevaplamak için keskin bir zekâya ve derin bir analiz yetisine ihtiyaç yok.
Kürt sorununa barışçıl çözüm hedefleyen bir süreç yürüyor. Buna kısaca ve ne yazık ki sadece “süreç” dendi ve böylece her kesim için sürecin içeriğini, anlamını ve varması gereken sonuçları kendi gönlü ve beklentilerine uygun olarak doldurma olanağı doğdu.
Mesela sözcülerinin ağzına bakılırsa AKP iktidarının çözümden anladığı “Dağdakiler silah bıraksın. Dağdan ovaya insin. Yasal düzenlemeler yapalım, onlara ceza verilmesin”den ibaret.
Oysa Kürt siyasal hareketi demokratik özerklikten, anadilde eğitime uzanan bir dizi talebi sürecin olmazsa olmazı olarak görüyor.
PKK içinde Kandil, İmralı ve Diyarbakır arasında sürece ilişkin farklı beklentiler ve koşullar var mı bilemem. Ama “İnşaallah vardır. Yoksa bile yaratalım. Birbirlerine düşsünler” diye el ovuşturan, kol sıvayanlar olduğunu biliyorum.
Keza geleneksel Türk milliyetçilerinin, kendini ulusalcı olarak adlandırmayı yeğleyen öteki milliyetçilerin, CHP içindeki farklı kanatların, hatta sosyalist sol içindeki farklı kanat, hareket ve grupların süreç üstüne birbirlerinden pek farklı, kimi kez tabana tabana zıt önerileri ve beklentileri var.
Dahası İmralı’dan, hükümet kanadından, İmralı’yı ziyaret eden HDP heyetinden gelen kimileri örtüşük, kimileri çelişik açıklamalar süreçte bir şeylerin hızlandığını, önümüzdeki günlerde bazı somut adımlar atılacağını gösteriyor. Keza “Akil insanlar” ekibinde de bir hareketlilik, bir müdahil olma çabası uç verdi.
Yani provokasyon için epey elverişli bir ortam ve koşul doğdu. Süreci şu ya da bu nedenle engellemek, saptırmak, sonuçsuz bırakmak isteyenler “Şimdi olmazsa yarın çok geç” mantığı ile kolları sıvamış gibiler.
Nitekim bunu sezen HDP, Yüksekova saldırısının hemen ardından kaygılarını belirtti ve alışılmıştan epey farklı terimlerle bir açıklama yaptı. Şu cümleye özellikle dikkatinizi çekmek isterim: “…Yaşananlardan dolayı üzgün ve kaygılıyız. Çünkü Türkiye’de yeniden çatışmaların yaşanacağı, canlarımızın yitirileceği, evlere ateşin düşeceği bir döneme doğru yaklaşıldığını hissediyoruz…”
Tanımlandığı gibi bir döneme yaklaşıldığını en iyi hissedecek olanların başında HDP yönetimindeki siyasetçiler değil midir?
Yüksekova saldırısını birkaç öfkeli ve kontrol edilemeyen gencin kendi başlarına yaptıkları bir saldırı olarak görmek bugünün koşullarında bir aymazlığın da itirafı olur.
Daha kestirmeden söyleyeyim: Bingöl’ün ardından gelen Yüksekova saldırısı hepimiz için (bir daha: Hepimiz için) bir alarmdır.
Kulak tıkayarak, duymazdan, görmezden gelerek, önemsemeyerek geçiştiremeyeceğimiz bir alarm!..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'
- Seyircisiz konserlere ne kadar harcandı?