Aydın Engin

Koşun, Saray’da toplanın, tek yalanda buluşun

04 Haziran 2015 Perşembe

Valla, rezil kepaze olmanız hiç umurumda değil.
“Yurtdışında Türkiye’nin imajını zedeliyorlar” gibi yaveleri zaten oldum bittim umursamadım. Ne yani Türkiye ya da Almanya, İngiltere, Rusya, ABD, Arjantin, Papua Yeni Gine bir halt ettilerse, bir insanlık suçu, ayıbı işledilerse bu onların dünyadaki “imajlarını zedeler” diye gizli mi kalmalı? O yüzden yapıp ettikleriniz Türkiye’nin imajını zedeler filan gibi kaygılarım yok. Zaten bence “edeceğinizi” ettiniz.
Ama ister hükümetinizden, ister partinizden, ister sizin saflardan, hangisinden olursa olsun, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. İşte bu çok kötü.
Bu yeni değil. İktidar olduğunuzdan bu yana her kafadan farklı seslere alıştık. Ama bizim gazete şu MİT TIR’ları diye adlandırılan suçun üstündeki kirli ve kanlı örtüyü birazcık (evet, evet: Birazcııııık) aralayıverince eliniz ayağınız dolaştı; biriniz akım derken ötekiniz takım demeye başladı. Birinizin dediği ötekinin dediğini tutmuyor.
TIR’lar durdurulup içinde ilaç kutularının altına gizlenmiş havan mermileri, ölümcül savaş silahları ortalığa dökülüp savcılar soruşturma açınca Cumhurbaşkanınızın “en önemli devlet kurumu” olarak nitelediği MİT resmi bir yazı ile bildirdi: O silah yüklü kamyonlar MİT’in silah depoları arasındaki bir nakliye işidir, dedi.
Kabul. “Yav, MİT’in silah depoları olur mu? Olursa bile bir MİT deposundan ötekine böyle yüklü silah aktarımının sebebi ne ola” filan gibi can sıkıcı sorular sormayacağım. Bu cevapla yetinelim ve Cumhurbaşkanı’na göre ülkenin en önemli kurumu damgalı mühürlü bir resmi yazı ile bildirdiğine göre cevabı doğru kabul edelim.
Ancak ardından o günün Başbakanı, bugünün “en başkan”ı konuştu. O TIR’ların Bayırbucak Türkmenleri’ne insani yardım malzemesi götürdüğünü söyledi.
İkisi birden doğru olamaz. Yalan söyleyen kim acaba? MİT mi, o günün “baş”, bugünün “en” başkanı mı?
Bitmedi. Bugünün Başbakanı “O TIR’ların içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez” buyurdu. Sosyoloji bilimine katkıları ile ünlü profesör (valla profesör) Yasin Aktay, o TIR’ların ÖSO’ya silah götürdüğünü birinci el bilgi olarak bizlerle paylaştı. ÖSO dediği malum, Özgür Suriye Ordusu. Doğarken rahmetli olmuş bir kuruluş. İçinde yer alanların bildiklerini okudukları, kendini ÖSO komutanı ilan edenlerin operet generalinden farksız hale geldiği bir Esad karşıtı askeri koalisyon. Zaten kısa süre sonra El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra, Ensar el İslam, IŞİD, komutanları insan ciğerini çiğ çiğ yemesiyle ünlü Faruk Tugayları, ÖSO denen yapay koalisyonu iplemediklerini sözleriyle ilan ettiler; eylemleriyle malûm kıldılar…
MİT TIR’ları konusu, üstüne konan yayın yasağına rağmen bir türlü kapanmadı, kapatılamadı. Dahası AKP kanadından ister elebaşı, ister “medya şeyi” olanlar ağızlarını her açtıklarında iyice çuvalladılar.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizim Cumhuriyet gemisinin kaptanı Can Dündar’ı casus ve hain ilan ederken açıkladı, “O silahlar Bayırbucak Türkmenleri’ne kendilerini savunmaları için yollandı. Aksi takdirde binlerce Türkmen kardeşimiz ölecekti.”
Eeee?
Hani o TIR’larda insani yardım malzemesi vardı? Yani bebek maması, kadın pedi, ağrı kesici hap, sargı bezi, süt tozu, mercimek, nohut, kuru bakla vb…

***

Daha onlarca ayrıntı var. Onlarca birbiri ile temelden çelişen, biri doğru ise ötekinin kesinlikle yalan olması gereken açıklama var. Bu konuda ağzını açan siyasal elebaşıları gülünç hale getiren açıklamalar…
Gülünç olmaları, hatta rezil olmaları umurumda değil. Ama bu kadar da çapsız bir güce muhalefet etmenin de tadı yok.
En iyisi siz koşun, Saray’da bir araya gelin. Bu MİT TIR’ları konusunda ne söyleneceğini bir bir, madde madde, ayrıntılı olarak belirleyin. Yalanları ortaklaştırın; tutarlılık sağlayın. Ondan sonra kaleme sarılın, ekranlarda boy gösterin, ne yaparsanız yapın ama bir tutarlı olun. Çok yalandan bıktık. Tek yalan istiyoruz…
İnanmayacaksınız ama her kafadan başka bir ses çıkararak bizim işimizi çok zorlaştırıyorsunuz.
Haydi toparlanın. Tek yalanda buluşmayı başarın…  

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları