Aydın Engin

Hrant Dink üstünden AKP - Cemaat savaşı

11 Kasım 2015 Çarşamba

Pazartesi günü ülkemizin saygın sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenledikleri “Cezasızlık” konulu bir forum vardı. İşlenen suçların cezasız kalması üstüne zengin bir tartışmaydı. Hrant Dink cinayeti üstünden bana da söz düştü; üç beş dakika konuştum.
Aynı gece CNN Türk’te Mirgün Cabas arkadaşımın “Herşey” programında bizim mesleğin “sınıf çalışkanıİsmail Saymaz Hrant Dink cinayetinin bugünü üstüne uzun uzun konuştu.
Bugün de Tırmık’ta aynı konuyu yazayım ki kimseler “Duymadım; bilmiyordum; aaa, öyle miiii!” demesin. Elinden gelen bir şey varsa yapsın, bir şey gelemeyecekse hiç olmazsa bize yutturulmak istenen masala okkalı bir “pışşşşık” çeksin…
Böyle yapalım, çünkü konu yeniden güncellik kazandı. Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararının ardından neredeyse sil baştan görülmekte olan Dink cinayeti davasında savcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı yeni ve kapsamlı iddianame başsavcılıkça kabul edilmeyerek iade edildi.
Başsavcılığın iddianamede bulduğu eksikler çok matrak. İade gerekçelerinden biri “İddianamenin mahkemece kabulünden önce medyaya sızdırılması”.
Bence başsavcılık iddianameyi reddetmek için daha inandırıcı bir gerekçe bulmalıydı. Bugüne kadar önceden kamuoyuna sızdırılan iddianameleri yan yana dizsek Edirne’den Van’a yol olur…
İddianamenin esas kusuru çok başka. Savcı işi ciddiye aldı ve tetikçi ve takımından ayrı olarak cinayet gününden bu yana ellerini kollarını sallayarak gezen, tümü kamu görevlisi 25 kişinin “şüpheli” olarak yargıç karşısına dikilmelerini istedi.
Sorun da buradan çıktı.
25 şüpheli arasında halen tutuklu bulunanlardan cinayet sırasında Trabzon’da görevli polis Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Ercan Demir cinayette ihmalleri olduğu” gerekçesiyle, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek “görevi ihmal ile ölüme sebebiyet vermek”, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de “Tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmek” suçlarından tutuklandılar.
Bunlar Cemaat’e yakınlığı ile ünlü polisler ve şefleri…
Ama aynı şüpheliler arasında şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Valisi Muammer Güler gibi kamu görevlileri de var.
Bunlar da AKP iktidarına, ille de Tayyip Erdoğan’a yakınlıkları ile ünlü kamu görevlileri…

***

Eğer bugünlerde biri çıkar da “Şu Hrant Dink davasında AKP nihayet kolları sıvadı. Cinayete şu ya da bu ölçüde bulaşan kamu görevlileri de yargıç karşısına çıkıcak” filan derse inanmayın.
Ortada mesleğini ciddiye alan bir savcı var. Onun cinayete şu ya da bu ölçüde bulaşmış (ama bulaşmış) kamu görevlilerini kapsayan iddianamesi var.

Ve bu iddianame sakıncalı
Daha önce Cemaat safında marifet göstermiş oldukları bilinen polisler ve polis şefleri tutuklu.
Peki AKP’ye, ille de Tayyip Erdoğan’a sadık kalmış kamu görevlilerinin de tutuklanması söz konusu olabilir mi?
Dink davası Cemaat’e bir darbe daha vurmak için bahane olursa ne âlâ, yok bu sınırı geçip iktidarın memurlarına da dokunmaya kalkarsa önlenir…
Bizden de bunun adalet olduğunu inanmamız istenir.
Pışşşşıııkk!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları