Aydın Engin

Hendek mendek saksa lelek

23 Aralık 2015 Çarşamba

Başlıkta anlam aramayın. Çünkü yok. Çocuk oyunlarında ebeyi bellemek için sayarlar ya, bu da Ödemişli çocukların ebe tekerlemelerinden birinin başlangıcı. En azından biriydi. Ödemişli çocuklar şimdi hâlâ söylüyorlar mı bilemem.
Bilmek için Ödemiş’e gitmem gerek ve Ödemiş’e gitmem için birikmiş birkaç milyon sebebe şimdi bir tane daha eklendi. Üstelik İzmir’e kadar gidip, bir toplantıda bir saat kadar konuşup, çok lazımmış gibi yine dörtnala İstanbul’a dönmenin acısı yüreğime çökmüş iken…
Ben Ödemiş’e gidemedim ama birkaç saatliğine de olsa görmek için kalkıp gelen birkaç çocukluk arkadaşım vardı. Bir otel lobisinde ayaküstü -ne yazık ki sadece ayaküstü- konuştuk.
Gel gör ki o dar zamanda bile çocukluk anılarına dalmak varken “N’olacak bu memleketin hali” sohbeti tepemize çöktü.
Hendekler; Kürt illerinde harabeye dönmüş kentler, kasabalar; kentlere girmiş tanklar; kimi dağdan inip kente gelmiş, kimi kentte taş atma idmanlarında pişmiş genç Kürtler…
Kan, kan, kan; kin, kin kin…
Hani, ülkenin doğusu kan göllerinde yüzerken, yangın her yerini sarmışken, “Olup biten ülkenin batısındakilerin umurunda değil” diye ha bire çiğnenen bir sakız var.
O sakızı tükürüp atın.

***

Öyle ya, Kürt illeri nere, Ödemiş nere?
Hasret gidermek için bir araya gelmiş biz dört Ödemişli, bir otel lobisinde Kürt sorununu, sadece onu konuşuyoruz…
Çocukluk arkadaşlarımdan biri uzun yıllar doğuda yargıçlık yaptı. Ağarmış saçlarının çevrelediği yorgun yüzüne acılı bir gülücük yerleştirip konuştu:
- Hendeğe dakılıp galdınız len… Ne hendeği? Olan biten hendek mendek, saksa lelek oğlum!..
Topu topu dört arkadaşız. Hepimiz Küçük Menderes Ovası’nın ağzıyla konuşmayı da anlamayı da iyi bilenlerdeniz.
Ama: Hendek mendek saksa lelek!..
I- ıh anlamadık.
Anlattı.
Tabii o su katılmamış Ödemiş ağzıyla anlattı. Aynen aktarsam siz anlamayacaksınız. “Çevirisi”yle aktarıyorum:
• 7 Haziran’dan evvel hendek var mıydı? O zaman yoktu da şimdi neden var?.. Tamam, Kobani protestoları sırasında üç beş hendek kazıldı. Ama ardından ağabeyler ‘Hööööööt… Hoooop’ dedi. O hendekleri, kazanlar doldurup kapattı. Peki, şimdi niye öyle değil?
 Haaa, niye değil? De bakalım, niye o ağabeyler hööööt, hooop demiyorlar da teşvik edip sırt sıvazlıyorlar?
• N’etsinler? Höööt hooop dediler, çünkü masa kurulmuş, dövüş bitti, barıştık barışıyoruz havasındaydılar. Sonra ne oldu? Masa yıkıldı. Mollaların başkanı saraydan ne dedi? Barış marış yok, masa da yok. Müzareke de yok. Kürt sorunu diye bir sorun da yok. Tek millet, tek devlet, tek bayrak var dedi mi? Dedi. E, bu ne demek?
 De bakalım ne demek?
Bundan sonrası Ödemişçesinden gelecek. Çevirmensiz anlamaya çalışın…
• Yovan yovan sorup durman… O yok, bu yok, ması yok, meşveret yosa ne olu? Dövüş olu oğlum dövüş. Allah’ın Kürt’ü bizim Bozdağ yalesine çıktığımız gibi serinleyem deye çıkmadı ya Kandil’in davına? Madem o yok, bu yok öyleyse gine dövüşcez akideş’ dedi. Eh bu Tayyip Efendi de 7 Haziran’ın ardından dövüşcez demedi mi? Dedi… Eeee, hendekleri sorcenize sormaya burdan başlan bakam. Gerisi hendek mendek saksa lelek…
Ben elbette anladım.
Sanırım siz de…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları