Aydın Engin

‘Devlet terörü olamaz’ diyenlere

17 Eylül 2015 Perşembe

İlk üç emektup özellikle ilgimi çekti. Biri saat 05.42’de, ikincisi 05.51’de, sonuncusu da 06.10’da yollanmıştı. Ben “Ulan bunlar sabah namazını eda edip ardından bilgisayar başına oturmuş AKP’li cihatçı ve milliyetçi klavye yiğitleri mi, yoksa gece boyu uyanık kalmış, benim Tırmık’la geceyi noktalayıp yatağa giden ulusalcı yiğitler mi” diye sorup cevabını tahmin etmeye çabalarken öğlen oldu ve sayıları 30’u geçti. Hâlâ da benzerleri geliyor.
Sabahın köründe yazanların da, gün boyu onları izleyenlerin de ortak derdi dünkü Tırmık. Dünkü Tırmık’ta vurgulanan “devlet terörü” ve “Devlet terörüne de karşı mısınız” sorusu...
Ortak dertleri bu da, ortak cevapları yok.
Kimileri, “Ne yani devlet, Cizre’de, Diyarbakır’da, Nusaybin’de, Şırnak’ta devlete başkaldıranlara seyirci mi kalsın çiçek mi yollasın. Elbet inecek tepelerine” diyerek “devlet terörü” kavramına değinmeden özel harekâtçıların yapıp ettiklerine, damlarda mevzilenmiş keskin nişancılara kılıf arıyor...
Kimileri ise devlet terörü kavramının kendisine itiraz ediyor. “Silahlı isyancı grupların yaptıklarına terör denir ama devletin bunlara karşı yaptıklarına terör denemez” diyor ve “Olanlar devletin kendini savunmasıdır ve meşrudur” fetvasını ekliyor...
At izini it izine karıştırmayalım.
Demokrasilerde zor kullanma hakkı sadece devlete aittir. Buna hukuk dilinde “zor kullanma tekeli” diye niteleyenler de var.
Demokrasinin egemen olduğu bir hukuk devletinde zor kullanan kişi ya da gruplar suç işlemektedirler ve devletin kolluk güçleri tarafından gerekirse zor kullanılarak yakalanıp (öldürülüp değil yakalanıp) yargıç karşısına çıkarılırlar ve yasalarda tanımlanan ölçülerde cezalandırılırlar.
Bir daha: Bir hukuk devletinde zor kullanan kişi ya da gruplar yasadışına çıkmışlardır ve zor kullanma tekelini elinde tutan devlet tarafından yakalanıp, yargılanıp cezalandırılırlar...
Pekiiiii...
Devletin kendisi yasadışına çıkarsa ne olur?
Mesela MGK kararı ile Kürt işadamlarının devletin memurları (özel harekâtçı polislerden söz ediyorum) tarafından Adapazarı – İzmit – Hendek ölüm üçgeni denen bölgede enselerinden kurşunlanarak art arda öldürülmeleri gibi.
Ama onlar PKK’ye parasal destek sağlıyorlardı ve çoğu uyuşturucu kaçakçısıydı” yollu itirazları çok duyduk.
Ama şu sorunun cevabını hiç duymadık:
Hukuk devletinde terör örgütüne mali destek sağlayanlar ve bunun kaynağını da uyuşturucu ticaretinden sağlayanlar varsa bunlar MGK kararı alınarak yani devlet talimatıyla enselerine birer kurşun sıkılarak öldürülürlerse orada hukuk devletinden ve devletin yasalar içinde yetkisini kullanmasından söz edilebilir mi?
Devlet yurttaşlarını, velev ki suç işleyen yurttaşlarını yıldırarak (=terörize ederek) ülkeyi koruyabilir mi?
Devlet terörü dediğim...

***

Hay Allah!..
Yerim bitti. Yarın da yazı günüm değil. Ama belki yazıişleri bana torpil yapar da bu yarım kalmış yazıyı yarın tamamlarım...
Yani yarına...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları