Aydın Engin

Çözümsüzlüğün kıskacında

16 Kasım 2015 Pazartesi

Rastgele seçiyorum: Kosova, Katalonya, Kuzey İrlanda, BosnaKosova, dağılan Yugoslavya’da hâlâ Sırp egemenliğinde kalmaya itiraz ediyordu. Sırplar bu isteği reddettiler. Kosova Arnavutları siyasal mücadelelerini şiddet yöntemiyle sürdürmeye başladılar. Kanlı günler yaşandı. Öldüler, öldürdüler. Sonunda Kosova bağımsız bir devlet oldu ve şiddet bitti. Şimdi Sırplar ve Kosova Arnavutları birbirini sevmeyen ama savaşmayan, çatışmayan, birbirine şiddet uygulamayan iki komşu olarak yaşıyorlar…
Katalonya İspanya’nın 19 özerk bölgesinden biri. Kendi parlamentosu var; okullarında Katalan dilinde eğitim yapılıyor; bölgenin vergilerini Katalan hükümeti topluyor ve İspanyol merkezi devletinin payını aktardıktan sonra kalanı kendi bildiği gibi kullanıyor. Kanlı çatışmaların eşiğinden döndüler. Franko faşizmi sonrası İspanyol devletinin basiretli davranmasıyla çatışmanın önü alındı.
Kuzey İrlanda Büyük Britanya’nın yıllar boyu kanayan yarasıydı. Katolik İrlandalıların Birleşik Krallık’tan kopup bağımsız İrlanda (Birleşik İrlanda) için verdikleri mücadele uzun yıllar IRA’nın (İrlanda Kurtuluş Ordusu) şiddet eylemleri ile yürüdü. Çok kan aktı; çok kişi yaşamını yitirdi. 1998’de Belfast Anlaşması ile IRA’nın silahlı mücadeleden vazgeçmesine karşılık Kuzey İrlanda’ya çok önemli temel haklar tanındı. Birleşik İrlanda’ya gidebilecek yolun önü açıldı. Çatışma bitti. Mücadele siyasal düzleme oturdu ve halen öyle yürüyor…
Bosna, parçalanan Yugoslavya’da kendini egemen ulus olarak tanımlayan Sırbistan, Bosna’yı elinden çıkarmaya yanaşmadı. Yakın tarihin en kanlı ve acımasız savaşlarından biri yaşandı. Güçlü Sırp ordusu Boşnaklara ölüm saçtı. Saraybosna kenti yıllar süren Sırp kuşatması altında ölümün eşiğinde yaşadı. Amerika ve Avrupa Birliği’nin el koyması ve Rusların Sırbistan’a desteklerini yumuşatmaları sonu savaş bitti. Bosna bağımsız bir devlet oldu. Çatışma, kan ve ölüm sona erdi…
Rastgele seçtiğim örneklerdi. Bir o kadarını daha sayabilirim: Filistin, Hırvatistan, Korsika, Afganistan, Bengladeş…
Ama bu kadarı yetse gerek.
Bir de rastgele değil, bilerek seçtiğim bir örnek: Kürtler
Şu an için Kuzey Irak’ta özerk bir yönetim var. En azından “Halepçe günleri” geride kaldı. Suriye’de federe devlete benzeyen kantonlar oluştu. İran’da ağır baskı altındalar. Türkiye’de “Tayyip tekmesi” ile yıkılan barış masasının ardından Cizre, Sur, Silopi, Lice, Silvan “günleri”ne geçildi. Benzeri günler de kapıda gibi…
Ancak yine de…
Yine de Kürt sorununda gerçek ve adil bir çözümün nasıl olacağını ve olabileceğini öngörebiliyoruz. Böylesi bir çözüme ulaşıldığında çatışmaların, savaşın, ölümlerin sona ereceğini, şiddeti siyasal mücadele yöntemi olarak seçmiş örgütlerin varlık nedenlerinin ortadan kalkacağını biliyoruz…
Peki, IŞİD için ne diyebiliriz, ne öngörebiliriz, ne umabiliriz?
Ne olursa, neye ulaşırlarsa IŞİD terörü, vahşeti biter” sorusuna verilebilecek bir cevap var mı?
Çözümsüzlüğün kıskacı dediğim işte tam da bu…
Anlaşılan bu konuda daha çok yazıp çizeceğiz. Büyük olasılıkla bir çözüm bulamadan; çözüm bulunamayacağını bile bile…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları