Aydın Engin

CHP’de doğum sancıları mı, yoksa...

07 Aralık 2015 Pazartesi

Muhalefetin iki partisi, CHP ve HDP kurultaya hazırlanıyorlar. Cumhuriyet de bu kurultaylara giden süreci ve kurultayları yakından, mümkünse içinden izlemeye hazırlanıyor. Cumhuriyet yazıişleri yönetimi beni de işe koştu ve “İstanbul’u sen hallediver abi” deyip eklediler, “Böylece şehir şehir, kasaba kasaba dolaşmaz, yorulmazsın.
Öyle ya, İstanbul minicik, küçücük bir köy. Orada CHP ve HDP’nin kurultaya giden süreçteki mahalle, ilçe ve il kongrelerini izlemekten kolay ne olabilir?
HDP’de süreç henüz başlamadı. Zaten onların yöntemi biraz farklı. Önce parti konferansları topluyorlar. Konferanslar kongre ve kurultay için bağlayıcı toplantılar oluşturuyor. İstanbul’da üç seçim bölgesi olduğu için üç ayrı konferans toplanacak; sonra İstanbul kongresi yapılacak(mış).
Henüz tarihleri bile belli olmadı. O yüzden bu Tırmık’ta HDP konu dışı…

***

Gelelim CHP’ye…
Bir haftadır içim dışım CHP oldu.
Mahalle kongreleri, onun ardından ilçe kongreleri toplandı. İstanbul’da ilçe kongreleri dün tamamlandı. CHP’nin yeni ilçe yönetimleri belli oldu ve il kurultayına gidecek delegeler belirlendi. O delegelerle il kongresi toplanacak. O kongrede belirlenen delegelerle Ankara’nın yolu tutulacak ve ocak ayı ortasında büyük kongre ya da CHP’lilerin sevdiği deyişle kurultay toplanacak.
Görüyorsunuz minicik İstanbul “kasabasında” çok çalıştım ve önümde daha çalışacak çooook gün var.
CHP ile ilişkiniz sadece dışarıdan yani seçmen olarak sandığa gidip ona oy vermekten ibaret ise sevinin. Yoksa bencileyin mesleki nedenlerle CHP’nin içine dalmak zorunda kalırsanız Allah yardımcınız olsun. Öyle sanıyorum ki “gayya kuyusu” deyimini birileri CHP’nin içine girip çıktıktan sonra türetmişlerdir…

***

Bu yazı yazılırken ilçe kongreleri tamamlanmış ama sandık sonuçları henüz belli olmamıştı. Ancak “Kim, daha doğrusu hangi grup, ilçe yönetimini aldı; delegelerde hangi grubun ağırlığı var” gibi soruların cevabını beklemeden de kurultaya giden CHP’nin İstanbul aynasındaki durumu üstüne bir özet analiz yapılabilir.
Eh İstanbul, Türkiye’nin beşte birinin yaşadığı küçücük bir kasaba olduğuna göre, onun aynası Türkiye’yi de büyük ölçüde yansıtacaktır…
Gözlemlerime göre CHP ya doğum sancıları çekiyor ya da…
Fark etmişsinizdir yazının başlığını da bitirmeden bıraktım. “Ya da ölüm sancıları” demeye dilim varmadı.
Ama şu açık: CHP çok sancılı bir süreç yaşıyor ve bunun doğum sancıları olması benim içtenlikli dileğim.
Bir devlet partisinden bir halk partisine dönmeye çalışmanın sancıları da diyebilirsiniz.
Devlet fideliğinde kapitalist yetiştiren ve semirten; milliyetçilik batağından bir türlü çıkamamış bir partiden sosyal demokrasinin temel ilkelerine sıçramaya çalışan bir parti de diyebilirsiniz…
Mahalle kongrelerinden dünkü ilçe kongrelerine kadar parti içindeki bu çatışma somut olarak gözlendi. Kurultay’a kadar da sürecek.
Kurultay’da noktalanacak mı?
Bilemem.
Bildiğim, yorgun ve tembel bir Cumhuriyet amelesi olarak hepsini benim de izleyecek olmam…
Yazık bana…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları