Aydın Engin

Bir siyasetçi nasıl intihar eder?

23 Ağustos 2015 Pazar

Başlangıçta AKP hükümetlerinin en silik bakanlarından biriydi. O yüzden üstüne pek tepki de çekmiyordu. Dahası ötekilerle karşılaştırıldığında temiz bir Türkçeyle ve bağırıp çağırmadan konuşmasıyla kimilerince sempatik bile bulunuyordu.
İlk gafı 30 Mart 2014’teki yerel seçimlerin ertesinde patlattı. Elektrikler kesilip mum ışığında oy sayımı görüntüleri gazetelere yansıdığında konuştu:
- Espri yapmıyorum, trafoya kedi girdi. Bunu seçime bağlamak yanlış
Espri yapmıyordu ama kedilerin hayvansal içgüdüleri sayesinde yüksek gerilim bulunan alanlardan uzak durduklarını da bilmiyordu. Yine de ilk gafı az hasarla atlattı.
İkinci gaf 13 Mayıs 2014’teki 301 işçiyi Azraile teslim eden cankırımı sırasında yaşandı. Birinci dereceden sorumlu siyasetçi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’dı. İki gündür gömlek değiştirmediğini filan vurgulayarak ve bakanlığının bu büyük cankırımında sorumlu göstermemek için laf ebeleyerek epey ayıp etmeyi başardı.
Soma’nın ardından 28 Ekim 2014’te Ermenek’te patlayan ve 18 maden işçisinin yerin metrelerce altında boğularak can verdiği iş cinayetinde de siyasal sorumluların başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı vardı ve bakan yine Taner Yıldız’dı. Kaza bölgesinde kaldı ve günler sonra işçi cesetlerinin toprağın derinliklerinden çıkarılmasını kameraların karşısında bir “başarı öyküsü” olarak anlattı.
Geldik birkaç gün öncesine…
Bu defaki için gaf sözcüğü epey yetersiz. Ülkenin yeniden savaş haline geçtiği şu günlerde Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin sohbet toplantısında durup dururken tuhaf cümleler kurdu.
Mesela, “Benim amacım, Allah nasip ederse şehit olmaktır. Bunu açıkça söylüyorum. Dinim, milletim, vatanım için” dedi.
Bu tuhaf cümle hem gazetecilerce öne çıkarıldı, hem Twitter çocuklarının diline dolandı. “Olacaksan ol bakanım, seni kim tutuyor… Bedelli şehit olunmuyor haberin ola… Şehitler ölmez deniyor ya inanma. Bak demedi deme, şehitler ölüyor haaa” gibi hınzır tweet’ler havada uçuştu.
Ama asıl korkunç cümle arada kaynadı gitti. Söyleyenin siyasal olarak intihar etmiş sayılacağı bir cümle bu. Bakan Yıldız o konuşmasında aynen şöyle dedi:
“… HDP’ye sırf paralel yapı nedeniyle oy veren emniyet ve yargı mensuplarının eline kan bulaşmıştır. Bir polis lojmanından polisleri şehit eden PKK’ye yüzde 62 oy çıkıyorsa bu demokrasi değil arkadaşlar. Bir emniyet mensubunun HDP’ye oy vermesi demokrasi değildir…
Vay be!..

***

Ey okur!
Bakan Yıldız şehit olamadı ama siyaseten intihar etti.
Bu yazıda bu cümleler üstüne ek bir yorum yazmamı beklemeyin. Bu sefil mantığın anlamı herhangi bir açıklamaya gerek bırakmayacak kadar belli.
Kısa ve öz: Bize oy verirseniz bu demokratiktir. HDP’ye oy verirseniz bu demokratik değildir.
En iyisi size “Bir siyasetçi nasıl intihar eder” diye sorarlarsa, sorana “İşte böyle eder” deyin...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları