Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu ataolbehramoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İlk Üç Madde

15 Ekim 2011 Cumartesi
\n

\n

1982 Anayasası, uğradığı sayısız değişiklikle birlikte günümüzde geçerliliğini sürdürüyor.

\n

Yeni anayasa tartışmalarının odağında, 82 Anayasasının (değişmezliğidördüncü madde ile hükme bağlanmış) ilk üç maddesinin yer alacağı görülüyor

\n

Bu maddelerin birincisi ve üçüncüsü, 61 Anayasasındaki Devletin dili Türkçedirifadesinin, yapılan bir ekle 82 Anayasasında Devletin resmi dili Türkçedirbiçimini almış olması dışında birbirinin aynıdır.

\n

Her iki anayasanın, (82 Anayasasında daha uzun yazılmış olan) ikinci maddeleri arasında içeriğe ilişkin tek fark, 82 Anayasasında Atatürk milliyetçiliğitanımının yer alması

\n

Her üç maddeye ilişkin olarak asıl önemli fark ise, 82 Anayasası ile gözümden kaçırmadıysam eğer, bir öncekinde bulunmayan değişmezlikhükmünün getirilmiş olması

\n

Konuya şimdi biraz daha yakından bakalım

\n

***

\n

İki anayasanın da giriş bölümleri, uzun, karışık ve yinelemelerle dolu.

\n

Hele 82 Anayasasının girişi, bir yurttaşlık dersi niteliğinde.

\n

Sonuçta hukuksal bir metin olan bir anayasanın girişinde bu kadar çok söze, ebedi varlık”, “yüce Türk milleti”, “Türklüğün tarihi”, “ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürktüründen vurgulara gerek olmadığı çok açık

\n

Her ikisinin bu bölümlerinde milliyetçilik vurgusunun da fazlaca yer aldığı göze çarpıyor.

\n

Buna karşılık, 82 Anayasasının girişinde dinin politikaya karıştırılamayacağıkavramının 61 Anayasasının bu bölümünde bulunmayışı ilginç

\n

Yine 82 Anayasasının girişinde kuvvetler ayrılığıilkesi ayrıca vurgulanmış

\n

61 Anayasasındaki Türk milliyetçiliğive Atatürk devrimlerikavramları 82 Anayasasında Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâplarıbiçimini alıyor, vb

\n

Özetle, bir anayasanın başlangıcında yer alacak sözler, böyle bir önsöze gerek varsa eğer, kısa, özlü, yalın, açık, anlaşılır ve tartışılmaya yer bırakmayacak biçimde herkesçe kabul edilebilir olmalıdır

\n

***

\n

82 Anayasasının değiştirilemezilk üç maddesine bakalım

\n

Türkiye devletinin bir cumhuriyetolduğunu hükme bağlayan 1. madde üzerinde herhalde bir görüş ayrılığı bulunmuyor.

\n

Ama bu nasıl bir cumhuriyettir? Tartışmalar belli ki bu nokta üzerine odaklanacak.

\n

Sözünü ettiğimiz her iki anayasanın 2. maddelerinde bu cumhuriyetin ulusal, demokratik, laik, sosyal, insan haklarına saygılıbir hukuk devletiolduğu vurgulanmakta

\n

61 Anayasasındaki millisözcüğü 82 Anayasasında Atatürk milliyetçiliğiolarak değiştirilmiş

\n

Bütün bu kavramlardan hangisi, hangi açılardan tartışılacak?

\n

Değişmezliği hükme bağlanmış üç maddeden biri olan 2. maddenin içerdiği temel önemdeki bu kavramlardan en olmazsa olmazı, “laikliğe ilişkin olanıdır

\n

Dinci bir yönetim de kendisini ulusal, demokratik”, “insan haklarına saygılı”, “hukuk devletivb. özelliklerine sahip bir yönetim biçimi olarak niteleyebilir

\n

Yeni anayasa yapılırken turnusol kâğıdıişlevini görecek olan,laiklikkavramıdır

\n

***

\n

3. maddenin içeriğini oluşturan Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bütündürhükmünün ve resmi dilkavramının da tartışılacağı tahmin edilebilir

\n

Her iki anayasada da yer alan biçimiyle Türkiye devletitanımının yeterince açık, hukuksal ve birleştirici olduğunda tartışılacak bir yan olmasa gerek.

\n

Hiçbir anayasa, etnik kimlikleriulusmuş gibi gösterecek kavramlara açık kapı bırakamaz.

\n

Türkiyenin, farklı etnik kimliklerin yüzyıllar içinde kaynaşarak oluşturduğu bir ulus devlet olduğu, tarihsel, sosyal, hukuksal bir gerçektir

\n

Türklükkavramı da, anayasada yer alsa da almasa da, yurttaşlık kavramına indirgenemeyecek önemdedir ve herhangi bir etnik kimliğin adı değil, ulusu birleştiren bir üst kavramdır

\n

Bu gerçeklerin, bugünkü kafa karışıklığında yeterince anlaşılamıyor olsa bile, eninde sonunda anlaşılacağına, anlaşılması gerektiğine inanıyorum.

\n

Resmi dilkavramına gelince

\n

Devletin dili olmaz, fakat resmi dilolur.

\n

Bir ülke halkının, günlük yaşamında farklı diller konuşuyor olması; etnik, bölgesel vb. özellikler, tek bir resmi dil gerekliliğini ortadan kaldırmaz.

\n

Türkçenin resmi dil oluşu, herhangi bir dayatmanın değil, toplumsal, tarihsel, kültürel gerçekliklerin ve gerekliliklerin sonucudur

\n

***

\n

Ve son olarak, en üst makamlarca dile getirilen Anayasanın ideolojisi olmazgörüşü

\n

Tam tersine, ideolojisiz bir anayasa olmaz.

\n

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ideolojisi, Kurtuluş Savaşı’mızın ve Türkiye Cumhuriyetinin temellerini, varlık nedenlerini oluşturan, ulusal bağımsızlık ve aydınlanma ilkeleri olmak zorundadır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları