Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Darbe Hedefine Ulaşmadı mı?
Yirmi milyon kadar olduğu söylenen sakinlerinden biri olarak yaşamaya çalıştığım İstanbul kenti artık katlanılamaz bir insan kirliliğine dönüştü. Bunun başlıca nedeni ise bu sözümona en büyük kentimizde artık kentlilik bilincinin, bir yere ait olma duygusunun tümüyle ortadan kalkmış olmasıdır. Adım başı rastlanan kabalık, cehalet, küstahlık, bilinçsizlik, duygusuzluk, görgüsüzlük, saldırganlık, bu kentteki yaşamın bir parçası değil, ta kendisi olmuştur.. Bu sadece İstanbul için mi böyle?
Bence bütün kentlerimiz, ülkemizin bütünü, giderek böyle bir görünüme bürünüyor. Türkiye hızla bir cahiller ülkesi olmaya doğru sürükleniyor. Yurttaş ve çağdaş insan olma bilincini ve duygusunu gittikçe yitiren, bir ortaçağ kitlesine dönüşmekte olan, kaba, bilinçsiz duygusuz, sevgisiz kalabalıklar.. Bu, AKP iktidarının çok kısa sürede ulaştığı bir başarıdır.
***
Gece bir TV kanalındaki “Açık Görüş”ü izliyorum… Yöneten, Star ya da Sabah’ın genel yayın yönetmeni. Katılımcılardan ikisi Radikal adını taşıyan bir gazetenin yazarları. Bunlardan biri bizim gazeteden oraya transfer olan yazar. Ötekisi bir zamanlar CHP’ye genel sekreterlik yapmış. Geri kalan katılımcılardan biri, Alevi aydını ve AKP milletvekili olan romancı. Öteki Zaman gazetesi yazarı ve eşi yine AKP milletvekili olan bir öğretim üyesi. (Hakkını yemeyeyim, en sağduyulu konuşmaları yaparak beni şaşırtan yine de bu sonuncusu oldu.) Yönetici dahil hepsi “beşuş” çehrelerle, şen şakrak, ülke sorunlarını konuşmaktalar. Konuştukları da son günlerin gündemini oluşturan çarşaf konusu ve bir de Alevi yurttaşlarla ilgili gelişmeler.
Bu zevatın içinden herhangi biri, çarşaf ya da türban konusunda çıkıp şöyle bir şey söylemiyor, ya da söyleyemiyor: Baykal’ın bir çarşaflı ve türbanlıya parti rozeti takması başka, Anayasa Mahkemesi’nin karara bağladığı türban ve siyasal simge konulu karar ya da türbanlı genç kızların üniversiteye girememeleri konusu başkadır. CHP Genel Başkanı halktan iki insana parti rozeti takıyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama bu başka şey, türbanın ya da çarşafın kamu kurumlarına dayatılması başka şeydir. Fakat sözünü ettiğim programda/ve benzerlerinde, bunların tartışılmasının ortamı yok. Şen şakrak konuşmacılar ve program yöneticisi, al gülüm ver gülüm mantığı içinde mutluluk paylaşımındalar. Biri sanki annesinden milletvekili olarak doğmuş. Cumhuriyet’ten Radikal’e transfer olan yazar, gençlik yıllarındaki solculuğuyla hafiften dalgasını geçiyor.
CHP’de genel sekreterlik yapmış ve anketçiliğiyle ünlü öteki Radikalci, AKP’nin yerel seçimlerde oyunu arttıramasa bile oy oranını koruyacağını neredeyse lezzet alarak açıklıyor… Ve her birinin ağzında sakız gibi, her fırsatta bir “sayın başbakan” lafı. Sanırsınız ki biri onları gözetliyor…
***
Elimde “2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılında Düzenlenecek Olan Sosyal Etkinlikler Çalışma Takvimi” başlıklı bir form var. Bu etkinlikler içinde hemen göze çarpanlar “İlköğretim-Lise ve Dengi Okullar Mehmet Âkif Ersoy’un Şiirlerini Okuma Yarışması”, “İstiklal Marşı’nı Ezbere Okuma Yarışması”, “Yahya Kemal Beyatlı’nın Şiirlerini Okuma Yarışması”dır. AKP iktidarı kendi “entelijansiya”sını oluşturma yönünde güvenli ve kararlı adımlarla ilerliyor. Edebiyattan, kültürden esas olarak anladıklarının çerçevesi budur ve daha fazlasını beklemek zaten abestir. Ülkemizde “İlköğretim-Lise ve Dengi Okul”ların, çok yakın bir gelecekte, temelleri Kuran kurslarıyla atılmış ve tümü imam hatipleştirilmiş “öğretim” kurumlarına dönüştürüleceğinden ve asıl amacın ve hedefin de zaten bu olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.
***
İkinci Cumhuriyetçiler hedeflerine ulaştılar. Atatürk Cumhuriyeti artık laftan ibarettir. Anayasa Mahkemesi vb. bir iki pürüz de ortadan kaldırıldıktan sonra sivil darbe hedefine bütünüyle ulaşmış olacaktır.
ABD güdümünde ve bir bölümü Türkiye topraklarında bir Kürt devleti… Geri kalan bölgede “sayın başbakan”lıktan “sayın başkan”lık sistemine geçiş ve -adından Türk ya da Türkiye sözcüğü büyük olasılıkla çıkarılıp atılacak- ılımlı İslam yönetimi…
Demokrasinin ve aydınlanmanın temel değerlerini savundukları için F tipi cezaevlerine tıkılacak sivil ya da asker aydınlar...
Sürüleştirilmiş halk yığınları ve “aydın” olarak da aydınlanma bilinci tümüyle karartılmış bir teknokrat kalabalığı…
İkinci Cumhuriyetçilerin ve siyasal uzantıları olan sivil darbecilerin hedefleri bunlar değil miydi?
Ulaşmadılar mı dersiniz?...
Faks: (0212) 343 72 64
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Köyüne dönmek isteyene 5 gebe düve verilecek
- Barış Atay’dan Özgür Özel'e sert yanıt
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!
- Yatak odasında yakalandı: Kaçarken balkondan düşüp öldü
- Rusya'dan, Bakan Fidan'ın Suriye açıklamalarına yanıt
- Bakan Yerlikaya'dan 'kayyum' açıklaması
- Cemal Enginyurt'tan, Soylu'ya büyük taş
- İstanbul'da AVM yangını: Çok sayıda itfaiye sevk edildi!
- AKP'li üst düzey isimden 'genel af' yanıtı
- Kürsüde Erdoğan'a çok sert 'İsrail' tepkisi