Vettini - Vezzeytuni

06 Mart 2022 Pazar

48 ayda sekiz bakan affedildi.

Af ancak, bir halt edince veya yenince istenir. 

Her şey gibi, bunun yolunu yordamını da Reyiz göstermişti:

(Hain örgüt nedeniyle).. milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. 

Rabbim de milletim de bizi affetsin.” (Din Şûrası 03.08.2016)

*

Hâşâ, Rab ile halt edenin arasına girilmez.

Yenilen haltı milletin affettiğine dair ise bir işaret yok.

Zira uygun adımla “durmak yok yola devam”.. 

Daha önce de belediye başkanları, Merkez Bankası başkanları ve milletvekilleri affedildi gibi.

Bakanlar gibi bunların da ne halt ettiğini, yediğini bir kendileri biliyor bir de Reyiz.

Ama asıl bilmesi gereken halkımız. O bilmiyor. 

O haltın yükü KDV, ÖTV “bakan - başkan emeklisi maaşı” olarak ölünceye dek milletimizin sırtına yükleniyor. 

*

Sahi, mesela Damat Bakan ne halt yedi ki aileden birisi olduğu halde gözünün yaşına bakılmadan affedildi?!

Ya da parsel parselci ve plastik dinozorcu belediye başkanı? 

Hele affın son kurbanı orman şaşkını tarım bakanı?

Çeteci müteahhitler, bu kez de köküne kibrit suyu dökülecek zeytin ağacı başına kömür garantisi istediler diye mi affını istedi?

Keşke..

*

Yasalarımıza göre, görevi ihmal veya görevi kötüye kullanma suçunu işleme ayrıcalığına sahip olanlar sadece kamu görevi üstelenenler. 

TCK’nin 257. maddesine göre “görevi ihmal ile görevi kötüye kullanma suçunu, görevin gereklerine göre yapmayarak kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan kamu görevlileri altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına” çarptırılıyor.

Hepsi bu kadar.

Anayasamıza göre en tepedeki kamu görevlisi cumhurbaşkanıdır. Ama anayasamız kendisi suç işlese bile, yargılanması mümkün olmasın ve çoluk çocuğu ile oy verenler üzülmesin diye düzenlenmiş.

Zaten kendisi tövbe tövbe, görevi ihmal “suçu işlese bile” sonuç da ya hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ya da denetimli serbestlik.

Boş iş. Geçelim.

*

“Her lafı Reyiz’e bağlamasan iyi edersin..Yoksa..” diyen sevenlerimize ve sövenlerimize selam edelim. 

Öyle edersem tek adamlığa inşallah saygısızlık etmiş olmam!” diye devam edelim:

Belki de sahiden zam ve zamanlama şampiyonu o değil. 

Ve Soylu haklıdır: 

Biz yapmıyoruz..Bize yaptıran Allah’tır.. Allah’tır. Allah’tır!” 

Elektrik faturaları ile akaryakıt zamları yarışırken, “elektrik üretimini artırma” gerekçesiyle hem de Recep ayının bittiği gün, Zeytin Yönetmeliği çıkarmak, hâşâ Allah’ın iradesi olmadan nasıl mümkün olabilir ki?

Tıpkı geçmişte Üsküdar Doğancılar’da kiracısı olduğum dairenin yeni sakinine EnerjiSA’nın attığı kazığın da ancak ilahi irade ile mümkün olması gibi. (Reyiz, KDV ve kilovat/saat kıyağı yapadursun, dağıtım şirketleri de konutları resen işyeri statüsüne yükseltip kazık atmayı farklı biçimde sürdürüyorlar. Elbette ilahi irade sayesinde!)

*

Görevi kötüye kullanma demesek de görevi ihmal suçunu devletin en tepe noktasında işleyen birinci kişi çok şükür Reyiz değil, Diyanet Reisi’dir. 

Onun görevini ihmal etmesi yüzünden, Reyiz de mecburen zaman zaman irşat görevini üstlenmektedir. 

Nas” konusundaki müdahalesinde olduğu gibi.

Nas”a sormak gerekir!

Nas”ın kim ve ne olduğunu Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi “Allah’ın ve Hz. Peygamber’in sözünü ifade eder” diye açıkça belirtiyor.

*

Diyanet Reisi her cuma günü, ülkemizin 89 bin 259 cami ve mescidinde hutbe okutuyor. Herkesin dini kendine üstündür. Ama İslamın tüm dinlere üstünlüğü bence “kul hakkı”nı Allah’ın bile affedemeyeceği ilkesidir. 

Geçilmeyen köprülere, tünellere, uçulmayan havaalanlarına, yatılmayan hastanelere ödenen dövizler, tüyü bitmemiş yetimlerin can damarına dek uzanan kul hakkıdır. Bundan dolaylı da olsa söz edemeyen hem hapislik hem de Diyanet, cehennemlik suç işlemektedir. 

Bitmedi!

Anayasaya, yasalara kulak asan yok. Zeytinliklerin başına gelecek felaketi sağır sultan bile duydu.

Hiç değilse, Kuranıkerim’de zeytinle ilgili ayetlere dikkat çekmek Diyanet’in irşat görevi gereği değil midir?

Zeytin öylesine kutsal ve ilahidir ki, Türk ordusunun Afrin operasyonu sırasında Reyiz de “Vet tini, vez zeytuni” ayeti ile “Allah’ın tin - incir ve zuytun - zeytin üzerine ant ettiğini” anmadan edemedi. 

Zeytin yönetmeliğini imzalarken Diyanet Reisi cesaret edip Reyiz’e bunu hatırlatamadı. 

*

Madem, anayasa ve yasayı takan yok, madem Nas var. Buyurun “Nas”a ..

Kuran inanan için baştan sona Allah kelamıdır. 

Zeytinin kutsallığı tam beş ayrı ayette daha vurgulanmaktadır: 

Nahl: 11 / En’âm- 99, 141 / Nûr- 35 / Abese: 29.

Diyanet Reisi’nin günahı kendi boynuna. 

Bu ayetlere kulak vermeyerek, yasanın emri, irşat görevini ihmal ederek suç da işliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları