'Zaman Her Şeyi Kemirir...'

25 Kasım 2011 Cuma
\n

\n

Tam da geçmiş zamanlarımızla ilgili hararetli tartışmaların başladığı şu günlerde ve sayısız kitaplık düzeltmeharekâtlarımdan birinde, altmışlı yıllarda almış olduğum bir kitap yeniden elime geçti. Human und Urbanbaşlığını taşıyan Almanca kitap, 1965te Goldmann Yayınevinde basılmış ve Roma İmparatorluğu dönemine ait Latince özdeyişleri içeriyor. Seçkiyi hazırlayan Heinrich G. Reichert, her özdeyiş için yorumlayıcı bölümler kaleme almış. Almanyanın ünlü Die Zeitgazetesi, zamanında kitabı şöyle tanıtmış:Her bölümü, başlı başına bir kültür tarihi…”

\n

Kitaptazamanüzerine de bağımsız bir bölüm var; burada yorumlanan özdeyiş ise Tempus edax Rerum’; “zaman her şeyi kemirirdiye çevrilebilir. Seçkiyi hazırlayan, bu bölüme ait yorumuna şu satırlarla başlıyor: Her şeyin geçiciliği ve sonluluğu karşısında, zaman ve ölüm karşısında, insanoğlu kendini özellikle güç durumda hisseder, ama bunları görmezlikten de gelemez. Bu yüzden, yürekli bir tutumla gerçekleri görmeye ve acı son karşısında da yıkılmamaya çalışır. Kimi zaman Stoik bir tutum takınır ve felsefe yaparak gerçekliği aşmaya çalışır, kimi zaman da hayatı olabildiğince dolu yaşayarak ve dudaklarında bir gülümsemeyle bir farkında olmadığıyanılsamasını yaratma çabasına girişir. Zamanın yalnızca iyi yanını görür ve zamanı bütün yaraları iyileştiren, bütün kötülüklere çare arayan bir doktor sayar…”

\n

Bundan sonraki satırlar ise, okuru zaman denilen olgunun katı ve yadsınamaz gerçekliği ile karşı karşıya getirir: Fakat bu bağlamda hiçbir savunmacı felsefe, olguları konu alan hiçbir Sofist oyun yardımcı olamaz. Zaman, daha biz onu düşünürken geçip gider, günler ve saatler, zamanı unutturmayı amaçlayan tüm yalanları cezalandırır. Var olan ne varsa, oluşur, akar ve geçer. Zaman, başka deyişle art ardalık konumu, insanoğlunun hayatı ve yapıp ettikleri için de geçerli olan konumdur. Geçmiş, şimdi yaşanan ve belki de gelecekte yaşanacak olan insanoğlu kendine zamanı ölçüt aldığında, varoluşunu böyle bir perspektiften görür. Özellikle de bu yüzden insan, bir tarihe kavuşabilir. Evet, insan kendi eylemi ile değişim geçirebildiği ve yaşadıkları ile kaçınılmaz olarak karşılaştırdıklarını özgür kılabildiği takdirde, tarih de yapabilir…”

\n

Reichertin yorumuna göre zaman, Roma antikçağında yaşamış insanın hayat denilen sürekli akışa değgin en dâhiyane buluşudur. Ama bu buluşu yapan insan, onunla birlikte kendi kendisine sonrasız bir tiran da yaratmıştır. Başka deyişle yaşanmakta olan zamanın, hele yaşanmış zamanın getirdiklerinden ve yaşattıklarından sonradan kaçabilmesi, artık olanaksızdır. Tarih, kendisiyle hesaplaşılmış zamandır; ve aynı tarih, böyle bir hesaplaşmanın dürüstçe yapılmasında, hangi nedenlerle olursa olsun, geç kalınmasının, insanoğlunu yaşanmış zamanlardan kurtarmadığını, tam tersine, zamanı geldiğinde, zamanın onun başına bela kesilmesini sağladığı acımasız bir biçimde kanıtlayan bir süreçtir

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları