Üniversitelerde 'Genel Kültür' Derslerinin Yalnızlığı (1)

07 Ekim 2011 Cuma
\n\n\n

Türkiyede, üniversitelerin çeşitli bölümlerinde ve konservatuvarlarda çoğunlukla genel kültür derslerianabaşlığı altında verilmekte olan çeşitli dersler, yalnızlık kokar Bunlar, yükseköğretim kurumlarının yalnız bırakılmışdersleridir. Bu dersleri hakkıyla verebilecek nitelikteki az sayıda öğretim elemanları da genellikle üniversitelerin en yalnız veya yalnız bırakılmış hocalarıdır.

\n

Bunlar -yani bu yalnızlıklar- programlarda bölüm dersleri’, ‘uygulama dersleri, hatta asıl derslerdiye adlandırılagelen derslerle karşılaştırıldığında ortaya çıkan yalnızlıklardır. Çok büyük bir bölümü seçimlikolan bu derslerin adlandırılmasında bir sıkıntı yoktur. Hatta, bu bağlamda üniversitelerimizin gösterişli adlara itibar ettikleri ve programlarında biraz da birbirleriyle rekabet amacıyla olacak yer vermekle dışarıyakarşı övündükleri derslerdir.

\n

Örneğin o programlarda Kültür Felsefesibaşlıklı bir derse de rastlanabilir. Ve dışarıya karşı böyle bir ders, o yükseköğretim kurumunda kültürün zaten çoktan bilindiği ve bitirildiği, sıranın o bilinenve bitirilmişkültürün felsefesine geldiği gibi, elbette parıltılıbir izlenimin doğumuna yol açabilir.

\n

Öte yandan aynı ülkede: Peki burada felsefe temeli sağlam mı ki, kültürün bile felsefesi ders konusu olabiliyor?şeklinde bir soru, abestir, hatta belki de ayıptır. Çünkü önemli olan, böyle derslerin programlarda yer almasıdır. Bu durum, biraz da yabancı dilde eğitim vermekleövünen üniversitelerimizin durumlarını çağrıştırır. Burada çağrıştırırsözcüğünü çok bilerek kullandım, çünkü ülkemizde üniversitelerin yabancı dilde eğitim vermeleri, zaten özünde gerçekçi olmaktan çok çağrışımsal ve özentimsibir durumdur. Öyle üniversitelere girdiğinizde, her şeyden önce binaların dışında ve içinde bütün bölüm adlarının yabancı dilde yani İngilizce! yazılı olduğunu görürsünüz. Örneğin İletişim Fakültesi yerine Faculty of Communication veya Mimarlık Fakültesi yerine Faculty of Architecture gibi (karınca duası gibi yazılmış Türkçe adlar, kapı gibi İngilizce adların altındadır.) Bu kurumlarda yönetimsel adlarda kapılarda yabancı dildedir. Örneğin Dekanlıkdiye bir yer bulmak isterseniz, Deans Officeyazılı kapıyı aramanız ve bulmanız gerekir. Son olarak, yeni yıl yaklaşmakta ise eğer, yine o üniversitelerde toplu mekânlarda dev puntoyla yazılmış bir Happy New Year afişiyle karşılaşırsınız. Mutlu Yıllar, bu afişte bir sığıntı gibi kalır. Ama bunlar ayrıntıdırve önemli değildir. Hatta, yabancı dilde ders veren (!) kimi öğretim elemanlarının, o dilin konuşulduğu ülkede sunulacak veya basılacak bildiriler için o ülkelerde tarzancagenelde kullanılan bir dil olmadığından(!) –‘tercümanveya çevirmen kullanmaları da bir ayrıntıdır. Önemli olan, kurumun yabancı dilde eğitim veren bir kurum olduğu çağrışımınıyaratabilmektir. Çünkü bilimde Batı üniversitelerini yakalamak bir yana, onların yanına bile yaklaşılamadığı bir ülkede bu hedefe Batı dillerinde eğitim vermekle ulaşılabileceğine inanmak, ancak bir tür çağrışımdır, doğru olan nitelendirmeyle ise tam bir YANILSAMADIR’.

\n

Neyse. Bu yazının asıl konusu, ülkemiz üniversitelerinde genel kültür derslerinin yalnız bırakılmışlığıydı; ama bu haftaki, asıl konu için zorunlu bir giriş yazısı oldu ve yalnızlık, haftaya kaldı!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları