Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarih ve Yalan...
Doğan Kuban Hoca, geçenlerde tarih ile yalan ilişkisi üzerine çok önemli bazı saptamalarda bulundu. Bu saptamaların ışık tuttuğu yolda ilerlemeye hazırlandığım sırada ve geçen haftaki hastalığımın yüksek ateşli gecelerinden birinde kitaplığımı turlarken, ellerim ünlü Avusturyalı kültür tarihçisi Egon Friedell’in (1878-1938) “Yeniçağın Kültür Tarihi” (“Kulturgeschichte der Neuzeit”) adlı başyapıtına takıldı. Böylesine kapsamlı ve derinlikli eserler, her yeni okumada farklı bakış açılarına ve yeni bilgilere gebedirler. Hele kitabın yazarı, Friedell gibi, örneğin: “Tarihler, aslında şairler tarafından yorumlanmalı ve kaleme alınmalı!” diyebilecek kadar alışılagelmiş klişelerden uzak ise söz konusu kitapların bilgi doğurganlığı daha da artar.
\nO gece benim için de böyle oldu. Üşüye titreye kendimi bir koltuğa atıp “Yeniçağın Kültür Tarihi”nin Büyük Fransız Devrimi’ni ve I. Napoleon dönemini konu alan bölümünü (kim bilir kaçıncı kez!) okumaya koyuldum. Ve okudukça, tarih ile yalan arasındaki ilişki bağlamında kafamda uyanan yeni sorulara kaç yıldır aşinası olduğum sayfalardan “yeni” cevaplar gelmeye başladığını hissettim.
\nAma önce şu “tarih ve yalan” ilişkisi üzerinde, kitaptan bağımsız duralım. Ve soralım: Yalan tarih nasıl olur? Ya da: Tarih, ne zaman yalana dönüşür? Birinci olasılık: Herhangi bir amaçla -örneğin kökleşmesi istenen bir yönetime “yasal” bir zemin hazırlamak için- geçmişin olgularını çarpıtır, olanları olmamış, olmamışları da olmuş gibi gösterir ve yalan bir tarih inşa edersiniz. Böylesi, işin en kolayı. Peki ama, tarihin bir yalana dönüşmesi, sadece bu olasılıkla mı sınırlıdır? İşte bence bu noktada karşımıza ikinci şık çıkıyor ve o şık da şu: Elimizde belli bir zamanda, zamanı açısından “doğru” yazılmış bir tarih vardır; bu tarih, hiçbir olgu çarpıtılmadığından ve o olgulara bağlanan yorumlar da hem geçerli kavramlara hem de uygulamalara aykırı kaçmadığı için doğrudur.
\nPeki, böyle bir tarih, bir kez doğru yazıldığı için artık kapağı kapatılmış bir dosya sayılmış ve gelecek zamanlara hep böyle hazır bir paket niteliğiyle, içeriği bir zamanlarki doğruluğu nedeniyle hiç denetlenmeksizin ve özellikle kavramsal düzeyde, yeni yorumların tartışma potalarına götürülmeksizin devredilirse, günün birinde kimi açılardan “doğruluk yitimine” uğrayabilir, dahası yalan söylemeye başlayabilir mi?
\nEgon Friedell, Büyük Fransız Devrimi’nin direkleri sayılan özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerini işte böyle sorularla yeniden masaya yatırıyor; bu arada sonuncusunun siyasi açıdan bir yana bırakılmasını salık verdikten sonra, ilk iki ilke konusunda şöyle diyor: “Fransız Devrimi, eşitliği getirmedi; yalnızca eşitsizliğin bir başka ve çok daha kötü biçimine, kapitalist eşitsizliğe yol açtı. Fransız Devrimi, özgürlüğü de getirmedi, fakat eski rejimin düşünceye yönelik acımasız sansürünü, ama bu kez özgürlük adına ve çok daha sert önlemlerle, uygulamayı sürdürdü. Herkese şunu sordu: Özgürlükten yana mısın? Ve karşısındakinden net bir yanıt alamadığında da ona eskisi gibi tutuklama emriyle değil, fakat giyotinle karşı çıktı…”
\nYukarıdaki satırlar elbette sadece belli bir bakış açısının ürünüdür ve bu yüzden tartışmaya açıktır; fakat aynı satırlar, zaman içersinde hiç yeniden yorumlanmayan tarihlerin üzerine nasıl bulutların düşebileceğinin açık göstergesidir.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması