Ahmet Cemal
Ahmet Cemal cemal.cemdost@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Şu Çeviriyi Bitirsene Artık!..'

13 Nisan 2012 Cuma
\n

\n

Eeee, söyle bakalım, var mı tezgâhta yeni bir şeyler?..

\n

(İçimden): Var, hem de yaklaşık kırk beş yıldır falan

\n

Karşımdakine: Var

\n

Ve hemen, bundan sonra gelecek sorunun/soruların karabasanını yaşamaya başlıyorum.Neler yaptığımısoracak; çeviride yazar ve eser adları vereceğim, en bilmediklerini bile biliyormuş gibi yapacak. Üstelik: Ne zaman çıkıyordiye de soracak.

\n

Evet, üstelik çok önemle ve dikkatle vurgulamam gereken bir sözcük. Çünkü çoğunlukla biten çalışmanın ne olduğu değil, bitip bitmediği önemli. Hele kalite Sahi, nedir o? Her neyse, olmasa da olur. Yeter ki kitap bitsin ve yayınevleri açısından: ZAMANINDA bitsin. Yapılan, edebiyat çevirisi bile olsa!

\n

Gören duyan da çevirmekte olduğun kitabı sen yazıyorsun sanır! Oysa sen, sadece çeviriyorsun! Bitir şunu!

\n

Doğru ya! Tam kırk beş yıldır öğrenemedim şunu! Edebiyat, ancak kitabı sen yazmışsan vardır; ama sadece çeviriyorsan, yaptığının edebiyatla ilgisi yoktur. Nasılsa sen, sadece çevirmensindir ve dolayısıyla sana düşen de sadece çevirmektir! Neden bu kadar ciddiye alıyorsun ki?

\n

Birkaç yıl önce, Yapı Kredi Yayınlarının Kitaplıkdergisinde, Musilin Niteliksiz Adamını çevirirken tuttuğum notlardan küçük bir seçme yayımlamıştım. Ve orada haddim olmaksızın edebiyat çeviri konusunda bir de tez ortaya atmıştım. Bir edebiyat eserini çevirmeye kalkışan çevirmenin aynı zamanda bir felsefe sorgulaması yapmaya da adaylığını koyduğunu, koyması gerektiğini söylemiştim. Yani, naçizane şunu demek istemiştim: Örneğin Niteliksiz Adamı, yani modernizmin kurucu romanlarından birini çevirmeye kalkışmışsam, öce esere felsefenin kurucu sorusu sayılan nedirsorusunu yöneltmek zorundayım. Hele Niteliksiz Adamgibi, kaleme alındığı iklimlerde -farklılığından ötürü- kimi zaman roman olma niteliği bile masaya yatırılmış bir başyapıt söz konusu ise. Onun ne ölçüde roman sayıldığı, hangi özellikleri ile zaman zaman roman olma niteliğinin dışına kaçtığı, içerdiği ve tam bir deneme üslubunu taşıyan parçaların dilimize bir roman üslubuna nasıl dahil edilebileceği gibi tartışmaları, ben de kendi iklimimde yapmak zorundayım. Ve bunlar, cevaplarını yalnızca çeviri tekniği bağlamında bulamayacak sorular. Ama bu sorulara ben de kendi kafamda kendimce doğru cevaplar verinceye kadar kendi dilimde bir üslup oluşturma işlemine giremem!

\n

İşte yapmakta olduğum iş, bu noktadan başlayarak gereksiz bir işe dönüşüyor kimilerince. Çünkü ben o romanın yazarı değilim ki! İşim yalnızca, ama yalnızca çevirmek!

\n

Bitirsene artık!

\n

Hep bitirdim. Ama sözleşmelere konulan tarihlerde değil. Kendim: Artık bitti!diyebildiğim tarihlerde. Bu yüzden, sözleşmelerdeki bitirme tarihleri yaklaştığında, yayınevleri ile çoğu zaman bir kovalamacadır başlar oldu.

\n

Evet, dediğim gibi, bugüne kadar alıp da bitirmediğim çeviri hiç olmadı.

\n

Bir anlamda hep bitirdim.

\n

Yalnızca kendi zamanlarımda!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları