Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Perdelerin Arkasında Ne Var?
Kalemimle, hocalığımla ve –belki hepsinden de önemlisi– seyirciliğimle tiyatro ile yıllardır iç içeyim. Şimdi, yeni bir sezonun başlamasına çok az kala, edindiğim deneyimleri “dost acı söyler” misali bir uyarı çerçevesinde dile getirmek istiyorum. Bunun için de doksanlı yılların sonunda yazdığım bir yazıyı bazı değişikliklerle aşağıya alıyorum:
\nGazete ve dergiler ilan etti: Eylül ayında perdeler açılıyor…
\nGüzel. Çok sevindik. Özlemiştik. Ama şimdi, yalnızca “sıradan ölümlüler” olarak, yalnızca “seyirci” kimliğimizle sormak istediklerimiz var. Herhangi bir art niyetle falan değil, tamamen tiyatroya yine kavuşmanın coşkusuyla!
\nBu yıl perdelerin arkasında neler var? Bize neler oynayacaksınız? Neler göstereceksiniz?
\nGünümüzü gösterecek misiniz? Yoksa oyunculuğu, aslında bizim olmayan günleri bizim sanmamız için mi kullanacaksınız? Perdelerin arkasından hangi hayatların hangi sahneleri çıkacak? Bizi yaşamakta olduklarımız üzerinde düşünmeye –elbet belli etmeden ve eğlendirerek– zorlayabilecek misiniz? Yoksa, yaşamakta olduklarımızı bize unutturmaya mı çalışacaksınız?
\nEvet, bize nasıl bir oyun oynayacaksınız? Başta “hukuk devleti” niteliği ve “demokrasisi” olmak üzere, hemen her şeyi göstermelik bir ülkede, sizler de yalnızca gösterilerle mi yetineceksiniz?
\nNasıl oynayacaksınız? Var olmayan bir gerçeklik varmışçasına mı, yoksa olmayanın olmadığını, olanın da yetersizliklerini ve aksaklıklarını vurgularcasına mı? Evet, nasıl oynayacaksınız?
\nTiyatronun büyüsünü, olup bitenleri perdeleyen bir esrikliğe dönüştürmek için mi, yoksa bizi ayıltmak amacıyla mı kullanacaksınız? Eğer yalnızca bizleri büyülemekle yetinecekseniz, hiç zahmet etmeyin. Çünkü biz, nicedir zaten büyülenmiş bir toplumuz. Bu arada, sahneye yalnızca oynamak için çıkacaksanız onu da boşuna yapmayın. Çünkü biz, on yıllardır birbirimize ve – asıl önemlisi!– kendimize oynamayı zaten yaşamak diye adlandırmaktayız. Bizler kendimizi buna öyle kaptırdık ki, artık hemen hiçbir şeyin gerçek yüzünü görmek istemez olduk. Biz, yanılsamalarımızla yaşıyoruz.
\nSizlerin işi bu yüzden hem çok kolay hem de çok zor. Kolay olanı, bizi yanılsamalarımızda pekiştirmeyi seçmeniz. O zaman bizimle çok kolay anlaşabilirsiniz. Birlikte müthiş bir iletişim yanılsaması inşa edebiliriz. Sizlerden nasıl daha yoğun yanılsamalar yaşayabileceğimizi öğrenebiliriz. Böylesi de bizi, temel soruların yanıtlarını kendi iç dünyamızda aramak zahmetinden bir yıl daha kurtarmış olur.
\nAma zoru seçerseniz, kalkıp: “Ben sizlerin gözünü açacağım, çünkü ben, tarihi boyunca ancak eleştirel olabildiği ölçüde adını hak edebilmiş bir sanatın işçisiyim; o yüzden eğlenmeye geldiğinizi düşünürken beyninizden vurulmuşa da dönebilirsiniz” derseniz, işte o zaman tiyatro olursunuz.
\nBunu da yapabilirsiniz.
\nYAPABİLECEK MİSİNİZ?
\nEski yazım, burada bitiyordu.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!