Ahmet Cemal
Ahmet Cemal cemal.cemdost@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ormandan Yol Geçirmek...

21 Ekim 2013 Pazartesi
Bertolt Brecht, “Lukullus’un Sorgulanması�
adlı oyununu 1940 yılında yazdı. Adolf
Hitler’in orduları, artık neredeyse bütün
Avrupa kıtasına yayılmıştı.
“Bin yıllık bir imparatorluk� kurma peşindeki
diktatör, zaferlerinin sarhoşuydu.
Bu zaferlerin büyüsü, yaşlı kıtadaki kitleleri
de sarmıştı. Bu hava içerisinde Brecht’in,
“Ben de bin yıllık bir sanat istiyorum!� diye
haykıran sesi, henüz cılız kalıyor, kitlelerin
kulaklarında pek yankı bırakmıyordu.
Brecht’in o günlerde kaleme aldığı
“Lukullus’un Sorgulanması�, gerçekten
yaşamış olan Romalı General Lukullus’un
Mahşer Günü’nde, öbür dünyada sorgulanmasını
konu alır. Roma İmparatorluğu’nun
anlı şanlı ve “ölümsüz� generali Lukullus,
öldükten sonra her “ölümlü� gibi öteki
dünyada “Ölüler Mahkemesi�nin önüne
çıkartılır. Mahkeme heyeti, halkın çeşitli
kesimlerinden gelen kişilerden oluşmaktadır.
Kendinden emin olan General Lukullus, her
birinin öyküsü kitlelerin kanlarıyla dokunmuş
zaferlerini sayıp dökmeye başlar. Sonuçtan
hiç kuşku duymamaktadır. Anlattığı her bir
zaferi, onu sonsuzluğa ve ölümsüzlüğe bir
adım daha yaklaştıracak, öldü diye bir hiç
olma yazgısından da bir adım daha uzaklaştıracaktır.
Fakat hiç beklemediği bir şey olur. Seslendirdiği
her zaferinin ardından, yüzlerindeki
umursamazlık ifadesi hiç değişmeyen
yargıçların ağzından koro halinde tek bir
karar çıkar: “Hiçliğe gitsin!� General Lukullus
dehşete kapılmıştır. Roma’yı görkeminin
doruklarına taşımış onca zafer karşısında
mahkeme, nasıl bunca kayıtsız kalabilir?
Mahkemede tanıklar da dinlenmektedir. İşte
bu tanıklardan biri, generalin savaşlarından
birini anlatırken şöyle der: “Hatta General
Lukullus, o seferinden dönüşünde Roma’ya
bir de kiraz ağacı fidanı getirmişti. Kiraz
ağaçlarımız ondan sonra oldu…�
Yargıçlar birden canlanırlar. Tanığa sözünü
yineletirler. Ne yani, General Lukullus, o
savaşından dönerken Roma’ya bir de canlı
mı getirmiştir? Canlı kiraz ağacı fidanının
Roma’ya getirilmesi, General Lukullus’un zaferlerle
dolu hayatının kayda değer ve insanca
tek sevabı olarak tutanaklara geçirilir…
İsa’dan sonra 2013 yılının bir sonbahar
gecesinde Türkiye’deki iktidar sahipleri, bir
gecede üç bin canlı ağacı yerinden sökmüşler.
ODTÜ Ormanı’ndan yol geçirmek
için. Herhalde bundan böyle en uygun adı
“İntikam Yolu� olabilecek bir yolu geçirmek
için. Çünkü o ağaçlar da, yaz başında
Taksim’de, Gezi Parkı’ndan sökülmek istenen
birkaç ağacı savunmak için hayatlarını
ortaya koyan gençlerden öç almak, onları
unutturmak için söküldü.
Oysa mümkün mü böyle bir “unutmak?�
Elbette değil! Dünkü “soL� gazetesinde
Doğan Ergün, İngiltere Kraliçesi’nden
Taliban örgütüne karşı yardım istemek
için bir günlüğüne okulu kırıp saraya giden
Pakistanlı genç Marksist Malala’ya bir
ağabey olarak şöyle seslenmiş: “…Bu savaş
çetindir ve savaşında bir sığınağa elbet
ihtiyaç duyacaksın. Ancak sevgili kardeşim,
sığınağın saraylar olmasın. Sığınağın tarih
olsun. İnsanlığın, halkının acıyla, yoksullukla,
sömürüyle yoğrulmuş tarihi olsun…�
Gezi Parkı’nın gençleri, tarihe sığınmışlardı.
Å?imdi ODTÃœ Ormanı’ndan geçirilmek
istenen yol da günlerden bir gün tarihe
çıkacak!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları