Orhan Duru, Sezer Duru, Tezer Özlü Ve...

26 Ekim 2012 Cuma
\n

\n

\n

\n

Evet, epey kalabalıktık…\n

\n

22 Ekim Pazartesi, öğlenden sonra Duruların Cihangirdeki evlerinde toplandığımızda, başlangıçta dört kişiydik: Sezer, asistanı Burak Fidan, İthaki Yayınlarının ve Vergiliusun Ölümü kitabının editörü Ahmet Öz, bir de ben. Almanya bağlantılı bazı kitap projeleri üzerinde konuşacaktık ve Sezer, bu toplantının onun evinde yapılmasını önermişti. \n

\n

Ama tek gündem maddesinin kitaplar olmadığı hemen anlaşıldı. Sezer, aynı uğraştan olanlar arasında pek sık rastlanmayan bir dostluk ve edebiyat sevgisiyle, o öğlenden sonrasını ve akşamıVergiliusun Ölümü adlı çevirimin çıkışını kutlamaya ayırmıştı. Nitekim kitaplar konusu hemen karara bağlandı. Sonrasında ise, ansızın kalabalıklaştık…\n

\n

Orhan Duru, zaten evin her yanındaydı. Raflardaki, konsol ve sehpaların üstündeki veya camlı dolapların içindeki fotoğraflardan yüzündeki o aynı zamanda hem soylu hem de muzip ifadeyle gece boyu bize baktı durdu. Bu arada Yapı Kredi Yayınları arasında çıkan ve seçme yazılarını toplayan Roman Medyadan Önce Gelir kitabıyla da ilk defa o akşam karşılaştım. Daha önce kitaplaşmamış yazılarla kitabı baskıya hazırlayan Burak Fidan, bizlere Durularla karşılaşmasından sonra özellikle Orhan Durunun yönlendirmesiyle nasıl edebiyata yelken açtığını anlattı (bu karşılaşmanın öncesi için büyük bir açık yüreklilikle O zamana kadar serserinin biriydim!diyor; ama şimdi yaptıklarına bakıldığında sözünü ettiği, hani o doğurganserseriliklerden olmalı!) Bu arada bir de müjde aldık: Orhan Durunun Az Roman başlıklı romanı, bayramdan sonra 160. Kilometre Yayınlarıarasında çıkıyor. Burak Fidan ve birkaç arkadaşı tarafından kurulan bu yayınevi, şimdiye kadar sadece şiir yayımlamış;Az Roman”, yanılmıyorsam roman dizilerinin ilk kitabı olacak.\n

\n

Evet, o akşam çabuk kalabalıklaştık. Orhan Durudan sonra ilk gelen Tezer Özlü oldu; bize ölmüşlüğü ile değil, fakat yaşamın ucunayaptığı bütün yolculukları ile katıldı. Yıllar önce, bir hikâye kitabının arka kapak yazısında: Biz bu kentte uzun yıllar yaşadık, aramızdan ölenler oldu…” dedikten kısa süre sonra ölmüştü. Ama pazartesi akşamı ölü değildi, ve sonuna kadar bizimle kaldı.\n

\n

Onu Tomris Uyar izledi. Beni kırmayıp hemen geldi. Hem de bütün güzelliği ve hınzırlığıyla. Bizden çok memnun kaldığı belliydi. Yaşayan hastalara konan yasakların dışında kaldığı için, canı çektiğince içebildi. Artık her şeyi bir hikâye üslubuyla anlatıyordu.\n

\n

Yaşayanlardan da andıklarımız oldu. Gerçi sonunda öte taraftan gelenlerin ağır bastığını hepimiz fark ettiysek de, birbirimize çaktırmadık.\n

\n

Gece evde, Roman Medyadan Önce Gelir kitabından ilk okuduğum, Eyuboğlunun Anlattıklarıoldu. Ve hemen farkına vardım ki, o gece başta Sezer, hepimiz Orhanın o yazısında istediği şeyi yapmışız. Ölenlerden ölmüş gibi söz edecek yerde,onlar yaşıyormuşsanısını sürdürmüşüz

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları