Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Onat Kutlar'dan Bir Edebiyat Dersi...
Onat Kutlar’ın (1936-1995) ilk basımı 1959’da yapılan hikâye kitabı “İshak”, Yapı Kredi Yayınları tarafından “50 Kuşağı’nın ilk kitapları” logosuyla 2009’da yeniden yayımlanmıştı. Bu basımda, Kutlar’ın aynı eserin ikinci basımı için kaleme aldığı, 1976 tarihli “On Yedi Yıl Sonra” başlıklı önsöze de yer verilmişti.
\nİşte bu önsözün bir yerinde yazarın şöyle bir saptamasıyla karşılaşıyoruz: “İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine onu durdurmadan kalemini uydurandır. Bir süre birlikte döner o çarkla. Ve ölü bir noktayı geçince bırakır…” İlk okuduğumdan bu yana hep kısalığına rağmen çok kapsamlı bir edebiyat dersi gözüyle baktığım bu alıntı üzerine uzun zamandır yazmak istiyordum. Ancak geçen salı günü, Bahçeşehir Üniversitesi’nde vermekte olduğum “Edebiyat Eleştirisi ve Eleştirel Düşünce” başlıklı derste bu alıntıyı tartışmamızın ardından, yazma işini geciktirmemeye karar verdim. Çünkü derste hazır bulunan öğrencilerimin yoğun katkılarıyla, özellikle de çok yerinde sorularıyla Onat Kutlar’ın saptaması, bu yazıyı tek başıma yazsaydım asla düşünemeyeceğim boyutlara vardı. Yeri gelmişken belirteyim: Yıllar önce, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin son sınıfında, birkaç ay sonra öğretmen olacak öğrencilerime şöyle demiştim: “Mesleğinizde öğretebilme beceriniz, her zaman öğrencilerinizden öğrenebilme becerinizle doğru orantılı olacaktır.” Sonraki yıllarda ve aslında bütün üniversite hocalığım boyunca bu sözüm, benim açımdan hep doğrulandı. Geçen salı yaptığımız çalışma da bu durumun yeni bir kanıtı oldu. Bu nedenle okurlarımdan dileğim, bu haftaki yazıma öğrencilerimle birlikte yaptığımız çalışmanın kolektif bir ürünü gözüyle bakmalarıdır.
\nOnat Kutlar: “İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine onu durdurmadan kalemini uydurandır…”, derken, edebiyatta kalıcılığın ve başarılı soyutlamanın çok önemli bir koşuluna değiniyor. Bu koşul, anlatıda ele alınan konunun (olayın, kişilerin…), yazarın yazma evresindeki ‘şimdiki zaman’ın duvarları arasına hapsedilmemesi, zamanın genel akış ritmi göz önünde tutularak geleceğe olası yansımaların da hesaba katılmasıdır. Aslında bu, Herakleitos’tan bu yana geçerliliğini koruyan “aynı suya iki defa girilemez” kuralının bir ifadesinden başka bir şey değildir. Zamanın sürekli bir akış olması, o zaman içerisinde gerçekleşen bir olayın da aslında durağanlık değil, fakat sürekli devingenlik temelinde gerçekleşmesi sonucunu doğurur. Dolayısıyla, herhangi bir olayı biricikliği ile kâğıda döken kalem, bu niteliği zamanın ritmine yedirmeyi de unutmamalıdır. Yazar, bu bağlamda olmak üzere zamanın ve olayın çarkıyla birlikte döner; ama olayın geleceğe yayılmasının artık bir yapaylık oluşturabileceği noktada da -yani ölü nokta’da- onu terk etmek durumundadır. Çünkü o ana kadar yapılması gereken yapılmış, kalem, olayı bitiş’i izleyecek zamandaki olası gelişmelere bağlamıştır.
\nOnat Kutlar’ın bu kısa alıntıda, edebiyatta ve genel olarak sanatta tarihsellik olgusuna atıfta bulunduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. Dünyada, hayatta olup bitenlerin hep tarihsel bir akış içerisinde, yani sürekli dün-bugün-yarın yörüngesinde gerçekleştiğini unutmamak, gerçekçi bir sanatın ve dolayısıyla edebiyatın da temel taşıdır. ‘Klasikler’ diye nitelendirilen eserlerin sürekli okunma nedenlerinden birini de, o eserlerin yazarlarının ‘bir zamanlar’ın ‘şimdi’ ve ‘gelecek’te de yaşanabilip yaşanamayacağı gibi çok çekici bir soruyu oluşturmadaki ustalıklarında aramak gerekir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!