Ahmet Cemal
Ahmet Cemal cemal.cemdost@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Halk TV' Destanı...

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Herakleitos’un binlerce yıllık değişim yasası, zamanımızda “destan” kavramını da değişime uğrattı. Sanırım en aşağı elli yıldan bu yana olup biten bir şeylerin destana dönüşmesi ve sonrasız bir kalıcılığa ulaşması için aradan bin yılın, yüzyılın, dahası kimi zaman yirmi ya da on yılın bile geçmesi gerekmiyor. Artık destanlar, kahramanları tarafından destan konusu olaylarla neredeyse eşzamanlı yaratılıp yine kahramanlarının eliyle sergilenebiliyor. Belki bu da iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmelerin bir sonucu.
Tıpkı “
Halk TV destanı” gibi...
Peki, Halk TV ne yaptı da kendi zamanında kendi destanının olup bitenlerle eşzamanlı yazarı olabildi?
Aslında bu sorunun yanıtı ilk bakışta inanılmayacak kadar kolay ve sıradan. Çünkü Halk TV, hiç de “
olağandışı” sayılabilecek bir şey yapmadı. Tam tersine, bir TV kanalı, bir medya organı olarak tam da gerekli olan tutumu takındı. 27 Mayıs 2013 Pazartesi akşamından başlayarak tarihe “Gezi Parkı Direnişi” adıyla geçecek olaylar bütünü bağlamında halka ‘gerçeği ve yalnızca gerçeği’ göstermeye ve anlatmaya karar verdi.
Peki ama, bir TV kanalının görevi, zaten bu değil midir? Genelde medyanın varlık gerekçesi, böyle bir duruştan hiçbir zaman kıl payı bile ayrılmamak değil midir?
Öyledir.
Ama aynı zamanda değildir de! Çünkü bu ülkede epeydir herhangi bir işin “
yapılması gerektiği” gibi yapılması, alkış tutulacak bir durum sayılacak kadar azalmıştı. İşte Halk TV de duruşuyla bu “azınlığın” üyeleri arasına katıldı. “Yandaş medya” diye adlandırılan grup, hem yazılı hem de görsel araçlarıyla sanki gerçekleri yansıtmamaya ant içmişçesine susar veya yalan söylerken Halk TV gerçeklerin dışına çıkmamakta direndi. Brecht’in “Galilei’nin Yaşamı” oyununun sonunda eski öğrencisi Andrea’ya günah çıkaran Galilei şöyle der: “Bir bilim adamı olarak benim elimde eşsiz bir fırsat vardı. Benim zamanımda astronomi, pazar yerlerine kadar ulaşmıştı. Bu çok özel koşullar altında tek bir adamın yürekli direnişi, büyük sarsıntılar yaratabilirdi...”
Beş yüzyıl önce
Galilei’nin yapamadığını, günümüzde ve bu ülkede Halk TV yaptı. Tek başına, gerçeklerden ayrılmamakta direndi. Hiçbir yalakalığa sapmadan, hiçbir iktidar sahibinden icazet beklemeden, RTÜK’ün neredeyse günaşırı yağdırdığı ağır para cezalarına rağmen direndi. Bazen ekranın sağ yanında bir muktedir en inanılmaz yalanları sıralarken Halk TV ekranın sol yanında “o yalanlara hiç benzemeyen gerçekleri” gösterdi. Ve sonunda Brecht’in Galilei’nin ağzından dile getirdiği durum gerçekleşti: Tek bir kanalın yürekli direnişi, büyük sarsıntılar yarattı, çünkü kitleler, Halk TV sayesinde yalnızca bugünün gerçeklerini öğrenmekle kalmadı, fakat dünün olası yalanları üzerinde de düşünmeye başladı!
Bundan böyle Türkiye’deki iletişim fakültelerinde “
Basın Ahlakı” dersini verecek olanlar, ahlaklı basın konusunda Halk TV’yi örnek göstermekten kaçındıkları takdirde “ahlaksız” damgasını yemekten kurtulamayacaklardır!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları