Ahmet Cemal
Ahmet Cemal cemal.cemdost@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çankaya’nın Simgeleri..

02 Şubat 2015 Pazartesi

Geçen hafta içersinde Çankaya Köşkü’nün duvar ve kapılarındaki Cumhurbaşkanlığı simgeleri sökülüp götürüldü. Bir zamanlarki yerleri şimdi yalnızca duvarlarda ve kapılarda kalan soluk lekelerden belli.
Bu simgelerin sökülmesi ile birlikte -kimilerince! -Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun Cumhuriyetine ait son izler de Köşk’ten silindi.
Şimdi Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı mekânı diye sadece “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi” diye adlandırılan dev bir mimarlık ucubesi var. Ha, sanırım bir de rakım farkını unutmamak gerekir. Çankaya Köşkü bir zirvede yer aldığı için, oraya “çıkılırdı”. Ruhsatsız Beştepe’ye ise iniliyor.
Her neyse, biz simgelere dönelim.
Simgelerin yazgısı, tıpkı tarihin yasalarının akışı gibidir. İnsanlığın öncesiz ve sonrasız yolculuğunda, değiştirilemez bir yönelişleri vardır. Bu yolculuk ne engellenebilir ne de yönü değiştirilebilir. Hele hele bir kez oluşmuş, toplumsal-tarihsel kaynaklı bir simgenin silinebilmesi, ortadan kaldırılabilmesi düşünülemez bile. Böyle bir şeye ne bireylerin, ne toplulukların, ne zihniyetlerin ve ne de ideolojilerin gücü yeter. Simgeler, zaman zaman soluklaşabilirler - tıpkı Çankaya’dan sökülen simgelerin şimdi geride kalan yerlerinin renk tonu gibi. Ama böyle bir durumda simgelerin yardımına yine onları soluklaştırmış olan zaman yetişir, ve bir de bakarsınız, simgeler eski renkleriyle eski yerlerindedir.
Evet, zamanın gücü, gerçekten korkunç ve korkutucudur!
Çankaya Köşkü, emsalleri arasında çok özel bir “Cumhurbaşkanlığı Makamı” ve “Cumhurbaşkanlığı Konutu”dur. Çünkü orası, geçen yüzyılın ilk çeyreğinde bütün uygar dünyanın “artık silindi gitti” gözüyle baktığı bir halkın gerçek anlamda destansı uluslaşmasının ve bundan aldığı güçle dünyaya parmak ısırtan bir Milli Mücadele’nin ardından modern ve laik bir Cumhuriyet kurmasının simgesidir.
Çankaya Köşkü, yabancı kaynaklarda bu Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’e atfen “Atatürk Evi” diye de anılan mekândır. Basit bir bağ evinden Çankaya Köşkü’ne uzanan yol, Mustafa Kemal’in devrimlerinin ortaçağ karanlıklarını ezip geçtiği yoldur.
Her zaman, sokak lambalarının ve güneşin ışığından çok Aydınlanma’nın ve laikliğin ışıklarının aydınlattığı bir yol.
Böyle simgeler karartılamaz. Çünkü ışıklarının kaynağı doğrudan kendilerindedir.
Ve bazen de bu ışık kaynağı, o tepeye yuva yapmış bir kartalın bir çift mavi gözündedir!
Çankaya Köşkü hep kalacak. Çünkü onun ruhsatı tarihten alınma!
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları