Bir Sanat Düşünürü: Beklan Algan

30 Eylül 2011 Cuma
\n

\n

Beklan Alganölelibir yıl olmuş! Yani, onun gibiler için ölmek ne demekse, o olalı aradan bir yıl geçmiş.

\n

O hayatta iken de kimi zaman aklıma düşen bir soruydu: Beklan Algan için en iyi nitelendirme ne olabilir?

\n

Gidişini izleyen bir yıl boyunca ise bu soruyu çok daha sık sormaya başladığımı fark ettim. Ve geçenlerde, sabaha bağladığım gecelerden birinde, Bir Kalemden Kalanlar başlıklı anılarımı yazarken verdiğim bir arada, sorunun yanıtı sanki kendiliğinden geliverdi: Beklan Algan, ancak bir sanat düşünürüdiye nitelendirilebilirdi. Anlatılabilirdi. Yalnızca tiyatroyla sınırlandırılmaksızın. Hele oyunculuk ile örtüşüp örtüşmediğine hiç bakılmaksızın. Çünkü o, tiyatroyu her zaman sanatın bütünlüğü içerisinde kavradı ve o bütün içerisinde yeri doğru saptanmamış bir tiyatro kavramıyla hiç işi olmadı. “Oyu ve oyunculukkavramları ile de.

\n

Beklan Algana göre her kavram, doğru içeriğini ancak hangi alana ait ise o alan en geniş bağlamıyla çıkış noktası yapılabildiği takdirde doğru içeriğini kazanabilirdi.

\n

Ayla ve Beklan Algan tarafından TALda (İstanbul Şehir Tiyatroları Tiyatro Araştırma Laboratuvarı) çalışmam için davet edildiğimde, Beklan Algan kurumun ben gelene kadarki çalışmalarını özetledikten sonra şöyle bir soru yöneltmişti: Hocacım (ister karşı karşıya, ister telefonda konuşalım, bana hep böyle hitap ederdi) – “Sizce TALda başka ne gibi yeni çalışmalar yapılabilir?Bu soruya hemen: Buradakavram çalışmalarıbaşlığı altında bağımsız bir çalışma başlatalım. Çünkü bu ülkenin düşünce hayatı, deyiş yerindeyse eğer, kavram özürlü Kavramları kullanmaktan yana bir sıkıntımız ya da çekingenliğimiz yok, hatta bazen fazlasıyla, gerekli gereksiz kullandığımız bile söylenebilir. Ama asıl sorunumuz, kavramları genellikle içeriklerini yeterince bilmeden, üzerlerinde düşünüp içeriklerini kendi zihnimizde netleştirmeden kullanmaktayız. Bu nedenle asıl işlevi düşünsel düzlemde doğru ve eksiksiz iletişimi sağlamamak olan kavramlar, bizim düşünce iklimimizde bu işlevi yerine getiremiyor. Taraflar çoğu kez aynı kavramı kullanmalarına rağmen, farklı şeyler anlayabiliyorlar…”

\n

TALde oybirliğiyle benimsenen kavram çalışmalarının başlamasından sonra, Beklan Alganın gerçek düşünür yanıyla tanışacaktım. Beklan Algan, ele alınan bir kavramın peşini, gidebildiğimiz en son noktaya varılmazdan önce bırakmamıza asla izin vermiyordu. Bu bağlamda eleştirel düşünmekten ve düşündürtmekten hiç vazgeçmediği için, üzerinde tartıştığımız her kavram zihinlerimizde çok net bir anlam çatısı niteliğiyle yerini alıyordu. Bu arada, tartışmasözcüğünü de Beklan Alganın önerisiyle bir kavram olarak ele almıştık. Çünkü şöyle demişti Beklan Algan:Bir tartışalımlafıdır gidiyor! Oysa tartışma, tartışma adına yapılmaz; ele alınan bir konu üzerinde önce çalışılır ve ancak ondan sonra bu çalışmaların sonuçları tartışılır!

\n

Evet, bence Beklan Algan için kullanılabilecek en doğru tanım, onu bir sanat düşünürüdiye nitelendirmektir. Ama sanat eğitimi veren kurumlarında bile sanat kavramı düşünsel düzeyde yeterince tartışılmadan sanatın nasıl yapılacağının öğretilmeye çalışıldığı ülkemizde, Beklan Algan gibi bir sanat düşünürünü anlayabilecek kuşakları ne ölçüde yetiştirebildiğimiz, gerçekten tartışmalıdır!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları