Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ben, Sen, Hoşgörü ve 'Öteki' (1)
Toplum olarak, kavramları kullanma bağlamında cimri olduğumuz söylenemez. Hele “entelektüel olma” ayrıcalığını her fırsatta vurgulamak peşinde olanlarımız için bu durum özellikle geçerlidir. Yeni ortaya çıkan kavramlar ve deyişler, böylelerinin arasında inanılmaz hızla bir modaya dönüşür ve kullanım yoğunluğuna erişir. Bunun sonucunda bu türden “yeni”leri, içerikleri üzerinde yeterince düşünmeden kullanma hızımızın vardığı doruklarda yine inanılmaz bir hızla eskitiriz. Bu noktadan sonra böyle kavramların yazgısı, artık serseri mayınlar gibi ortalıkta dolaşmaktır.
\nNeredeyse her sözüne, “Benim felsefeme göre …” diye başlayan, ama felsefenin F’sinden habersiz “entelektüeller”, herhalde hiçbirimizin yabancısı değildir. Sanat konularında bazen bir cümlede birkaç kez “avangart” sözcüğünü kullandıktan sonra, “Burada ne bakımdan ‘öncü’ bir durumdan söz ediyorsunuz?” sorusuna, “Ne öncüsü?” gibi bir karşı soru ile yanıt verenlere rastlama olasılığımız da hiç düşük sayılmaz.
\nAma bunlar, gerçi gülünç, acınası, fakat görece olarak “tehlikesiz” cehalet durumlarıdır. Buna karşılık öyle kavramlar vardır ki, onları bilir bilmez kullanmak, çoğu zaman el yakabilir.
\nDahası, öldürücü bile olabilir!
\nTıpkı, son zamanlarımızın düşünsel gözdesi olan “öteki” ve “ötekileştirme” ile bunların peşine taktığımız “hoşgörü” kavramları gibi.
\nAslında her üçünün de amacı, insanı insan kılan bütün değerlerin ve niteliklerin can düşmanı olan “ayrımcılık” ile savaşmak, düşünce ve uygulama düzleminde dikkatleri bu korkunç olguya yeterince çekmektir.
\nPeki bizler, ülkemizde bu kavramları her zaman bu anlamda ve bu amaçla kullandığımızdan gerçekten emin olabilir miyiz? Yoksa, bu alandaki belli bir bilgi eksikliğinden ötürü, “öteki”,“ötekileştirme” ve “hoşgörü” derken, yeni “ötekileştirmelere” zemin hazırlamamız gibi bir tehlike de var mı? Hele hele, “ötekileştirme”nin bir çözümü olarak “öteki”ne “hoşgörü” ile bakmayı çare yerine önerdiğimizde, bunun en somut sonuçlarından birinin karşımızdakinin ötekiliğini “pekiştirmek” olacağının farkında mıyız? Çünkü hoşgörü nedir? Karşımdakinin benim benimseyemeyeceğim, hatta belki de bana ters gelen bazı nitelikleri vardır ve ben onları kendime göre değil, ama karşımdakinin kişiliğine göre değerlendirmek ve anlamak için çaba harcayacağım yerde, “bağışlamak” yoluna giderim.
\nKarşımdakini “anlamak” yerine onu “bağışlamak” – bu “bağışlama” hakkı kendime, karşımdakinin kişiliğini yeterince değerlendirerek değil, fakat sırf ben “ben” olduğum için tanıdığım bir hak değil midir? Ve ancak bir suç ya da kusur bağışlanabileceğine göre, karşımdakinin kendi kişiliğinden kaynaklanan niteliklerini suç ya da kusur sayma hakkını bana kim vermiş olabilir?
\nBaşka deyişle, onu hoşgörmeye nasıl cüret edebilirim?
\nKulağa ne kadar sert gelirse gelsin, bu yapısıyla hoşgörü, yüce gönüllülük falan değil, ancak “hoşgörülen”in kişiliğine yönelik bir “cinayet aracı” olabilir. Ötekileştirmeyi önleme amacını veya niyetini böylesine karanlık olabilecek bir kavram temeline yerleştirmenin olası sonuçları üzerinde haftaya duracağım.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!