Bazen yaptığınız işin olumlu sonuca yaramadığını görüp, "bıçak kemiğe dayanınca" tepkilere ortak olup, bir kez daha demiştim başlangıcına dönme sıkıntısı yaşarsınız! Futbol geleceğin devamlılığını planlayan eğitimde yaşamalıdır. Pandeminin geleceğini aklından geçirmeyen dünya futbolu, yayıncı kuruluş, medya ve endüstriyel ile algı yapınca kısa sürede kendini pazarlayanların elinde coşar gibiydi! Herkes futbola asrın en büyük gücü olarak sığındı. Onunla kazanmak, iktidar olmak, tanınmak hatta toplumu yönetmek adına sistemleri sosyolojik alana kaydırdı. Geleceğini  düşünen yaratıcılar ve emekçiler sıradan inkârlarla listelerin dışında kaldı. Adı "endüstriyel" olunca kötü malı da iyi pazarlayan cingözler dünya paraları cebe indirmeye başladılar.

Bizim futbolumuz için önemli darbe üç büyükler efsanesinin yıkılması oldu. Suçluyuz! Futbol dünyası statü atlayarak, sırasına, eğitimci ve kendi aday sporcusuna önem vermedi. Eski ve futbolun içinden gelen bazı sıradan olmayan başarılarla ülke gündeminde yer alanlara algı ve reklam uğruna alakasız bazı piyasa adamları kullanılarak kalite değil; sadece sıralama ve galibiyet bekleyen çeşitli senaryolar futbolu kemirmeye başladı. Ben geçmişte futbola ilgilenmeyen kesime küserdim. Şimdi tam tersi bunu öne alıp yöneten alakasız, yetkili kişilere takıntılıyım!

Unutulan bir gerçek var. Futbol çağın teknolojisini aşmak ve ondan yararlanarak sahada sanatsal yanını gündemde tutamadı. Sadece endüstriyel boyutunu madde olarak piyasa farklılaştı!

Beşiktaş bunun tipik örneğidir. Aynı yönetimde bulunanların iki yıl üst üste Avrupa'da grup lideri olan kadronun başarısı ve çağdaş iletişim içinde taraftarına mesaj veren gerçeği bir anda adeta iflas edecesine satışa çıkınca güçten kaybetti ve ikinci sınıf  yapıya teslim oldu. Bazı futbolcular formayı adeta ucuzlattılar. Bunu aşmak için işin başına gelen Sergen şu anda bekleneni veremeyeceği bir sıkıntı içinde. Aynı sıkıntı iki sezondur Fenerbahçe ve geçen yıl bekleneni veremeyen Galatasaray için de geçerli oldu. Bu sarsıntıdan Trabzonspor, Alanyaspor, Başakşehir çok kârlı çıktılar ama bunu dışarıya taşıyamadılar. Kadrolar çok gereksiz boşluk içinde tamamen yabancılara teslim edildi. Düşük maliyet ve yaşı nedeniyle kesemize uygun transfer ve onların taşıyıcıları kurdukları ortamda futbol kalitemize katkıda bulunamıyorlar! Dünya futbolunda İngiltere, Hollanda, İtalya, İspanya ve hatta gelecek vadeden ülkeler gençleri eğitip bugünkü endüstriyel piyasayı yine kaptılar.

Çıkış, bizim bir an önce zaman kaybetmeyi sabırla göze alarak çağdaş futbol eğitimine dönüştür. Kulüplere bazı yasa değişikliği TFF tarafından dayatılmalı ve yabancı sayısı azaltılarak zorlama ile ciddi eğitime dönülmelidir. Eğiten ve satan üretici ülke futbolu olmaya zorlanmalıyız!

Kendim çalan ve dinleyen olmamak için geçmişte bu anlamda büyük başarılar yaşadım gördüm. Dur diyenlerin kavgaları başarısızlıkları artık bıktırdı. Futbol seviyoruz ve başarı istiyoruz hepsi bu! Bu bekleyiş hangi seremoninin bekleyişidir anlamadım! Futbolu istiyoruz! İtirazı olan varmı? Çünkü artık hakem yanlışları ve futbola benzeyen karışıklık dinlemek ve görmekten bıktık!