Misyon ve vizyon ikiz gibi kullanılır. Bazen birisi ötekini tamamlar gibi görülse de müthiş bir gerçek vardır temelde yatan. Misyon tasarladığın hak edişi yaratma, sahip olma; vizyon ise hak edişe bu yetenekle ulaşma anlamı, kalitesi demektir.

Ucuzlayan değerlere torpilli sıçramalarla ulaşanlar, bu iki gerçeği unutup hakkını vermeden kullanır oldu! Futbolda sahadaki takımı, teknik adam yönetir ve bu gerçek onun kimliği olup kişiliğini yansıtır!

Daha çok misyonunu burada kanıtlayıp vizyon sahibi olur. Bu gerçek unutulursa sap ile saman karışır. Değer kargaşası her alanda tehlikli bir denemedir! 

Çok iyi futbolcu, sadece üst ligde olmaz. Sadece futbolculuk başarısıyla takımı yöneten vizyonu yakalayamaz. Aslında işin içinde kültür, çalışma, karakter, yaratıcılık ve dürüst örnek olma çok önem taşır. Bunun tersinden başlarsak, hedefe kolay ulaşma yolu, hile ve sanal bir algıyla karşımıza çıkar. Hani gol pozisyonuna girmek için çabalar ve sonuçta çok net ortamda golü yapamazsanız  oyundaki tüm güzellikleriniz bir anda dibe vurabilir gibi!

Kainatta şu ana kadar en akıllı canlı insan olsa da farklı nedenlerle eşit değillerdir. Futbol dünyamızı inceleyin, hiçbir zaman tam anlamıyla samimi olmayan örnekleri halka mâl etmede usta olmuşuzdur! Çünkü misyonu olmayan, vizyonu varmış gibi, “erken öten horoz” misali kendini toplum üstü görür! Yıkım o anda başlar. Oysa başarıya giden bir yolun başıdır o süreç. Hele onu saran çıkarcı “ahtapot kolları” gibi “sensin” egosu şişirilirse, yokluğunda her şeyin ters döneceğini ve kendisine muhtaç olacağını sanır kişi!

Özeleştiri eksikliği

Bu yıl futbolda kendi içimizde sürekli rekabet pompalayanlar yine ithal futbolcularla daha da başarısız oldu! Siz tarlayı ekmezseniz mahsul alamaz ve yabancı üretime muhtaç olursunuz. Onu da iyi seçemez ve çağdaş olamazsanız vitrinde sadece gölgeniz kalır!

Bizim kötü huyumuz var: Özeleştiri eksikliği! Bu, daha başarılı ve enternasyonel olma şansımızı törpülüyor. Kulvarlarda sıkıntı var. Kimi ayrıcalıklı kişiler hariç futbol pistleri başarılı olma şansını yakalayanlara kapalı adeta. Yalan, iftira, değer yargısı eksik olan futbol dünyamızda  gerçeği çok farklı takdim ediyor; hatta 90 dakikalara sıkıştırarak gerçekleri saptırıyoruz! Bırakın misyon ve vizyonu; bu anlamsız ortamın alıcısı daha da çok oluyor. Bu arada birileri de malı götürüyor! İşte zurnanın zırt dediği yer de burası!