Hani atalarımız der ya “Bir musibet bin nasihatten iyidir” diye. Ekonomik kriz derken kulüpler profesyonellerine paralarını ödeyemez ve kur değişimi nedeniyle yeniden pazarlık yapınca anlaşmazlık kadrodan kesme boyutuna ulaşınca göstermelik özkaynaklar işe yarar oldu.
Bu hafta Başakşehir kazanıp liderliğini sürdürürken, ikinci sırada da tarihte bir ilk oluşunca Kasımpaşa da orayı işgal etti! Fenerbahçe ve Galatasaray puan kaybederken, Beşiktaş, Kayseri’ye alınan karşılaşmada Ankaragücü’nü farklı yendi. Puan cetvelindeki bu tablonun bir başka getirisi daha var ki asla kabul görmez! Fenerbahçe yepyeni kurduğu kadro ile ligin son dört takımından birisi olarak neredeyse panik yaşatıyor. Kulüpler şimdiden ocak ayı krizine tutuldu.
Bu girişi neden yaptım? Yıllarımı Türk futbolu ve gençlerine adayan teknik adam olarak haykırdığım halde duymayanlar bir anda “Gençler” diye avaz avaz sahiplenme krizine girdiler. Beşiktaş ve Trabzonspor’un gençleri yüzümüzün akı oldular. Unutulmaz başarı biletlerini çok iyi kestiler inkârcılara! Medyada yabancı futbolcu çığırtkanlığı yapanlar artık gençlerimizin adını ezberlemek zorunda kalacak. Gerçekten çok üzüldüm!
Haftanın takımı kanımca çok konuşulacak olan Trabzonspor’dur. Bu kadar zamandır böylesine bir Fenerbahçe karşılaşması görmedi ligimiz ve Karadeniz Bordo-Mavililer adına.. Adeta Sarı-Lacivertlileri sahada ikinci yarıda daha da kaliteli bir futbolla sildiler. Büyük farkı oyun, şut ve puan olarak yansıtan Trabzonspor’da orta alan müthiş oynadı. Aslında Fenerbahçe eksiğini çok net gördü. Orta alanda müthiş baskı ve teknik başarı gösteren Trabzonspor’da iki bek Pereira ve özellikle 4 gol kaçırıp bir tane de atan Novak gerçeği ortaya koydu. Savunma yapmayan Fenerbahçe kanatları çok yetersizdi. Kalede Harun tarihi bir hezimetin önüne geçerken Skrtel ile teslim olmayan iki futbolcuydu. Sadece Yusuf’un nefis şutlarını izlemek ve saymak dahi oyun adına büyük zevkti. Genç Abdülkadir ve usta ayak Sosa çok başarılıydı. Gençler kalede Uğurcan, defansta Hüseyin, orta alanda Abdülkadir ve Yusuf büyük futbol oynadı. Son biri iki dakika hariç Trabzonspor bir hafta önceki facianın da başarıya dönüşmesi sürecinden ders almalı ve öteki takımlarımıza “Hadi sizler de sıra!” diyecek örneğini sürdürmelidir. Beşiktaş’ta Güven prim yaparken, Fatih ve Dorukhan da ilk 11 için Necip’le birlikte taze kandılar. Şenol Güneş’e tavsiyem bu gençlere güvenmesidir!
Bu ülkede gençlere doğru eğitim vererek kişiliklerine özen gösterilince, yurt dışından talip olanların da gözdesi olurlar. Toprak sahalardan yıldız çıkaran bir teknik eğitimci olarak imkânların bu kadar çok olduğu süreçte menajerlere kul köle olan ve 30’luk yıldızı sönmüş futbolculara teslim olan yapının iflasını görmezlikten gelemeyiz. Futbolda kurtuluş gençlere yatırım yapılan eğitim ve sabırla, iyi eğiticiye teslim edilecek gençlerdir!
Gelinen zorunlu süreçteki bu yapı futbolumuzun kurtuluşu olabilir. Ayrıca ulusal forma bilincine ermek için de o formanın anlamına, ruhuna sadık futbolculara gereksinim var. Prim ve araba pazarlığı yapanlar bilmeli ki kendi ülke formasını giyen yabancı futbolcular para almamaktadırlar. Bizim ülkemizde çok başarılı futbol adamları ve genç adaylar var onların kıymetini bilelim ama Rıza Çalımbay örneğiyle teknik adam gönderen gerekçeleri de artık tarihe gömelim! Futbolda gelecek gençlerimizde ve onlara verilecek doğru eğitimdedir.