Beşiktaş isteksiz oynadığı ve golü şansa bıraktığı bir oyunu kazanırken, son iki haftanın etkisinde, belki de umutsuz tepkisindeydi. Şu ana kadar Kara Kartal’ı bu kadar isteksiz görmedik! Ama bu durum biraz da sahada telaş örneği ile oynayan ve 21. dakikada takımını gördüğü iki sarı kartla 10 kişi bırakan N’Sakala’dan geldi. Ne var ki Konyaspor’un kafasında atak ve gol atma riski yoktu. Onlar da 1 puanı rahat alacaklarını düşünmüş olacaklar ki, oyunu tempo olarak yeterli düzeye taşımadılar.

Kalecilerin az yorulduğu ve şutun neredeyse “karaborsa” olduğu sıkıcı bir 90 dakika izledik. Oysa ki Beşiktaş kazanmak zorundaydı ve Konyaspor da bir daha böyle bir Beşiktaş yakalayamazdı. Günün futbol dünyasında, her takım eksik kalma olasılığına karşı taktik hazırlamak zorundadır. Ne var ki Beşiktaş’ın iki önemli futbolcusu oyuna çok katkıda bulunan değerlerdir. Nereye koyarsan görevini yapan forması için oynayan Necip ve Atiba bu oyunun kazanılmasında etkin rol oynadılar.

Rosier, oyunun bitimine 10 dakika kala, ilk etkili atak yapan kanat oyuncusu olarak sağdan buluştuğu topla golü attı ve Beşiktaş’a şampiyonluk yolunda unutulmayacak bir avantaj sağladı.

En başarılısı Souza

Beşiktaş orta alanda topu iyi kullanan Ghezzal’ı yalnız bıraktı. Adem yine umursamazdı. Larin kendine alan bulamadı. Burada yine en başarılı oyuncu Souza oldu. Bir sıkıcı 90 dakika, amaçsız oynayan, kaderine razı iki takım görüntüsü veren karşılaşmada, hakem Halis Özkahya’ya fazla iş düşmedi desek yanlış olmaz. Benim şahsen bu karşılaşmadan sonra Atiba’sız bir Beşiktaş’ın olmayacağı ve belki Cenk'in katılımı ile lige ve kupaya Kara Kartal’ın daha çok asılacağına dair inancım artmıştır! Çünkü hiç tehlike yaratmadan, şut dahi atmadan kazanılan 10 kişilik 90 dakika böyle diyor!