Dünya bilişim ile her şeyden haberdar olunca, kişinin sorumluluk ve üzüntüsü daha da arttı. Herkes kendi fikri ile saygınlık yaşar. Ancak bunları birleştiren o insanların özgür ortamda seçtikleri yönetimler karar verir. FIFA, UEFA ve TFF veya onların yan kuruluşları olan MHK, TÜFAD gibi yaptırımcı kuruluşlar dışında etkin spor medyası ve futbolun temel unsuru olan kulüpler çok önemlidir! Endüstrileşen spor, "amatör ruhunu" kaybedince, ortaya sahiplenme yetersizliği, önemsememe ve temel eğitim eksikliği çıktı. İşin kolayı ve ayıbı transferi yöneten ve toplumu bu işi yönlendirenlerin farklı alanlardan gelip işin içeriğine uymayan davranışlarla, ekonomik yanını da kullanma geçersizliği ve adaletsiz yer kapma ayıplarıdır. Medya bu anlamda kendini gözden geçirmek zorundadır. İçinde yarım asır bulunduğum süreçte en ufak bir avantajım olmadığı gibi çıkarcı ve yeteneksizlerin hedefi olmuşumdur! Kendim için değil ama futbol ve spor adına kavga vermekten çekinmedim! Çünkü ülkem adına sorumluluk taşıyorum!

Hakem ağaları!

Zekeriya Alp istifa ederken ikinci kez geldiği gün dahi onaylamamıştım. Çünkü o geçmişin değerli futbolcusu olarak problemli ve kendi dünyası dışındaki tartışmalı bir göreve gelmişti. Şimdi yenisi geldi. Ben genelde hakemlerle ilgili yazmak ve yorum yapmak istemem. Çok kaliteli dostlarım ve öyle görünen düdük çalanlar da vardır. Ancak benim samimi teklifim kariyer ve ihtisas sahibi deneyimli kişilerden yana olmuştur daima. Yine de acı gerçekleri düdükleri ile yaşatanlar olmuştur. Bir zamanlar bana "Maç sonu açıklamalarından yararlanıyorum! Çünkü beni o yönde dikkat çekerek doğru karar vermeye zorluyorsun" diyen dost hakem arkadaşlarım olmuştur. Ancak internet ve TV yorumları ile ortaya çıkan zıtlıkların kurumlara yarar sağladığını sanan hakem ağaları türeyince teknik adam ağaları açığa düştüler. Hiç kimse kendi alanında yanlışı yutturamaz. Ama futbolda "VAR" da olsa bazen "YOK"larla yüzleşiyoruz. Fanatizmin etkisi çok acı biçimde etkenlerle büyüdü. Alkış ve protesto yan yana besleniyor!

Müller gerçeği

PSG. Hak eden B.Münih oldu. Kanımca futbol doğru bir sona ulaştı. Neymar ve arkadaşlarının şahsi güçleri takım oyunu karşısında bir kez daha yenildi. Barcelona'yı yıkan Münih'te sistemin en ciddi örneği Müller'di. Tek başına kurtarıcı olamaz ama takım içinde büyük klastır. Tribüne değil takımına, futbol gerçeğine son eskimeyen Alman örneğidir! Bu gerçeği herkes göremez.

Tek kazanç Ersin

Beşiktaş PAOK'A bizi mahçup eden ama beklenen kötü oyun ve şahsi hatalarla yenildi. Birçok nedeni olsa da Sergen Yalçın ilk kez, sonu başarı olarak beklenen bir sorumluluk alırken bizi hayal kırıklığına uğratan görüntü verdi. Lens koridor olurken o bölgeden kaybedilen maçın önlemini alamadı. Acı olan da "ikinci sınıf bir takıma karşı" aynı şekilde hatalar dolu bir yetersizlik devam ederken kazanç olarak kalede Ersin yenilen üç gole karşın devleşti. Maçın kazanımı budur!