Futbolu üç büyüklerin tarihte olmadığı bir süreçte yakaladık. Puan cetveli öyle diyor. Bağıra bağıra gelen Başakşehir'in birkaç yıllık başarılı çıkışını yabancı futbolcu transferi ve endüstriyel futbol ile durduracağını sanan yönetimlerinin sorumsuzluğu, onlara boyun eğen tercihli, ısmarlama teknik adamlar, bu “acı son” ile tarihe geçtiler! Kendi adıma Başakşehir futbolcuları ile Okan Buruk'u kutlarım. Bu benim gibi futbol adamının çok mağdur olduğu dönemde bir başka yönü ile de unutulmazdır. Sonuçta Fenerbahçe’yi 2-0 yenen Beşiktaş’ın 4.’lüğünü mutlulukla karşılamak yarım asırlık futbol adamlığımdaki teşhisime karşı alınmayan önlemlerin de sonudur. Bu gerçek futbol adına nereden nerelere geldiğimizin net  belgesidir. Rahmetli Orhan Şeref Apak mezardan kalkıp bu gerçeği görse Milli Ligi kurduğuna sevinir ama sorar “Neredesiniz üç büyükler” diye. Kalecisinden yedeğine kadar bilinçli ve sabırlı bir çalışma ile buralara gelen İBB ve sonra değişen adı ile Başakşehir, bünyesinde Fatih Terim Stadı’nın zeminlerinde buluşan bir avuç taraftarlı kulüp Avrupa kupasında da bizi temsil ederken çok önemsememiz gereken sonu ilan etmiştir. Dünyada benzeri olmayan bir kurumsal belediye isimli takımımız çok önemli iç ve dış transferlerle bu başarıyı yakalamıştır. Kulüpler batarken orada hiç parasal sorun gündem olarak yaşanmamıştır. Göksel Gümüşdağ ve yönetimi, teknik kadrosu ve futbolcuları ile kanımca alkışı hak etmişlerdir. Ben futbol adamıyım ve sahada kazananın yanındayım. Ona bakarım! Visca, Mert, Robinho, Epureanu, Clichy, Skrtel ve şampiyonluğu getiren golü atan kaptan Mahmut gibi futbolcuları ligimize katan bilinç, babadan ve semtimden dostum olan Okan Buruk'u da futbol dünyamıza kazandırmıştır.

Aslında parasal sorunu olmayan kulüp Avrupa liginden 115 Milyon TL ve toplam 420 milyon TL gelir ile gelecek yıllara da ipotek koyabilir. Demek bir amatör kuruluş başarılı olup buralara gelebiliyor. Bu gerçek bizim kendi başarımız sayılmalı ve üç büyüklere yönetici olup sorumsuzca ayrılınca kulüpleri batıran yöneticiler bir türlü çıkmayan "Kulüpler Yasası" çerçevesine sokulmalıdır.

İngiltere’de 4’ü Şampiyonlar Ligi ve 3’ü Avrupa Ligi olmak üzere 7 kulüp, uluslararası kupalara katılma hakkını elde ediyorsa sevdiğimiz futbolu sadece “yayın gelirleri beklentisi ve taraftar yardımı kolaycılığına” terk edemeyiz. Kendi insanımızla başarılı olma stratejisi, inat ve eğitimle gençlere sahip çıkma çağdaşlığı, kulüplerin başına bilinçli yöneticilerin gelmesi yüzümüzü güldürecektir. Tarih ve yaşananlar daima ders verir. Bugünkü dersimiz üç büyüklerin iflasıdır! Artık ilk üç sıra onların değildir ve hepimizi üzerken doğrulara davettir. Büyük tatil onlara verilmiştir ama sonunda başarı gelmesi umuduyla! Sivasspor, Alanyaspor ayrıca Trabzonspor’daki başarılı çıkışı yer ile yeksan edenlerin de nedeninden ders çıkartmaları umuduyla “büyük tatili” iyi değerlendirmelerini bekliyoruz. Sonuçta dikkat çeken en önemli konu olarak futbolda başkentin takımı Ankaragücü’nün de lig bitmeden küme düşmesi içimizi acıtmıştır. Başkent ve küme düşen takımı tarihi Ankaragücü hiç iyi bir tablo değildir! Tarih ders almasını bilenler içindir