Özellikle ilk yarıda iki takımın da kazanmak için verdikleri her an gol olabilecek birçok kaçırılan pozisyonlara şahit olurken “İşte futbol” dedik. Futbol adına söyleyeceğim mücadeleye teknik adamları da katarak “Bravo çocuklar” diyorum. Ama aslan payı Ersin başarılı da olsa daha çok Uğurcan’a aittir.

Trabzonspor sosyal imzalı formaları ile oynayan Beşiktaş karşısında ilk yarıda Djaniny ve Nwakaeme karşısında zorlanırken Aboubakar’ın müthiş kafa golü ile kazandığı avantajı koruyamadı. Özellikle ilk yarı kaçırdığı ve ikinci yarıda Dorukhan’ın acemice topa hamlesi ile 10 kişi ile baskı kursa da 3 puanı rakibine kaptırdı. Ligin boş tribünlere karşın, ekranlardan izleyenlere heyecan verdiğini düşündüğüm mücadelede, ilk yarıda ilk faul 26. dakikada oldu. Montero’nun kendi kalesine attığı goldeki ilk yarının son dakikasındaki şansızlığını konuşacakken, Beşiktaş adına 63. dakikadaki talihsizlik Trabzon’a golü getirdi. Nwakaeme’nin şutu Vida ve Montero’ya çarpıp, Vitor Hugo’nun önüne düşünce, top Siyah-Beyazlı kaleyi tercih etti. Yetmedi oyuna yeni giren Dorukhan’ın 77. dakikadaki faulü kırmızı kartı getirince kader Beşiktaş’a 9 hafta sonra yenilgiyi tattı.

UĞURCAN VE NWAKAEME

On kişi kalmasına karşın fizik üstünlüğü ile oyuna asılan Beşiktaş, pozisyon yakalasa da gecenin yıldızı Uğurcan’ı aşamadı. Futbolu doğru oynamaya çalışan futbolcuları ve onları böyle oynatan teknik adamları kutluyorum. Futbol için gecenin önemli sonuca etki eden ikinci adamı bana göre Uğurcan’dan sonra Nwakaeme’ydi. Her topu aldığında Beşiktaş adına tehlikeli işler yaptı ve maçın kaderini Trabzonspor adına olumlu olarak değiştirdi. Sonuçta şunu gördük: Futbol oynanınca güzeldir. Sonuç dahi ikinci planda kalır! Doğru ve kazanmak için oynanan futbol kalite getirir!