Son Avrupa kupalarında Başakşehir dışında takımlarımız yüzümüzü kızarttılar. Yani artık ülkemizde son vefat eden olmaya namzet komadaki futbol oldu. Yıllardır zaman zaman kendi yağımızla kavrulmayı öğrenme çıkışlarımız olsa da yatırım bazında en az başarılı olduğumuz spor dalı en çok sevdiğimiz futboldur! Ben şahsen Ulusal Futbol Takımı başına geldiğimde silbaştan yeniliklere dönük çalıştım ve başarıyı eğitilmiş gençlerimizle başlattım. Doksan dakikalarda hiç gol yemeyen bir takım vardı teslim ettiğimde ve sonra onlar da dağıldı gittiler. O zamanlar 1956'da İnönü'de Macarları 3-1 yendiğimiz karşılaşmanın gölgesinde 25 yıl takıntımız vardı! Şimdi taklitçi ve zorunluluk gibi düşünülen ve hatta elimizden geldiğince bu günkü duruma su taşıyan yanlışlarımız oldu. 

Ara sıra çok az başarıların gölgesinde kendimizi avuttuk. Artık son durakta sayılırız. Her futbolu bırakana antrenör diploması şartmış gibi organizasyon kolaylığı işimizin raconunu yedi bitirdi! Oysa hakem veya yönetici olma kapıları da açık tutulmalı teşvik edilmeliydi! İki, üç aylık hatta tek maçlık teknik adam kullanımı dejenerasyonun son gerçeği iken endüstriyel saçmalığın kötü kullanımına sığındık. Daha da öte lobiler ve başka etkenler de başarılı olma yollarını deneyenlerin avutucu  gücü olarak futbol dünyamıza girdi. Kendi adıma bu alanda her kademede başarılı oldum ve sonuçta bugün profesör iken dahi doktorluğu bırakanlar gibi kenara çekildim! Bir çok öğrencim teknik adam ve spor yorumcusu olarak öğrendiklerinden farklı yollar seçtiler! 

Hepimiz bugünkü perişanlığımızın dün gece de teyit edilme nedenlerini biliyor ama komada kalmasına izin veriyoruz. Hatalıyız ve futbolu öldürüyoruz. Biraz ara versek iyi olur diyorum! Bazı önlemlerle yurt dışı faciaları yaşamamak adına yaptırımların gelmesi şarttır!   

Ara versek şimdilik bir süre fena olmayacak sanırım. Zira lafla peynir gemisi yürümez derler. İşin boyutu gerçekten uzak noktalara çekilip kavgaya dönüşmeden kulüp kasalarını da kurtarmak için biraz kendi dünyamızda olsak doğru olur diye düşünüyorum. Ne dersiniz?