Adnan Binyazar

Köy Enstitülü kız

10 Kasım 2023 Cuma

Köy Enstitülerinin ilk kız öğrencilerinden 1927 yılında Gazipaşa ilçesinin bir dağ köyünde doğan, ebesinin sağlıklı olsun diye yaylada kar suyu ile yıkadığı Pakize Türkoğlu da sonsuzluğa erdi. 

Okulun ne olduğunu Latin harflerine geçişte köylülere okuma yazma eğitimi verilen Millet Mektepleri adını duyunca öğrenmişti.

OKUL 

Türkoğlu’nun Kızlar da Yanmaz (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013) adlı kitabındaki izlenimleri onu her yönüyle tanımaya yetiyor: 

“Köyümüzden iki çocuk, okul olmadığından Gazipaşa’daki ilkokula gidiyordu. Bunu duyunca ‘Ben de mektebe gideceğim!’ diye tutturdum. 

Onların tatilde köye geldiklerini duyunca anamla onlara gittik. Amacım mektebin nasıl bir yer olduğunu öğrenmekti. Çocuklar o sırada evde yoktu. Bizi karşılayan anneleri, ‘Mekteplileri görmeye mi geldiniz’ diye sordu. ‘Evet, ben de mektebe gitmek istiyorum...’ deyince kadın birden parladı: ‘Sus, tövbe de okuyan kızlar cehennemde yanar!’ demesi bütün hayallerim birden söndürdü. ‘Mektebe gidersem yanar mıyım?’ diye geçiriyordum içimden.

İLK ADIM

Babam Alanya’daydı, oradan dönünce daha atından inince kulağına eğildim, ‘Okula giden kızlar cehennemde yanar mı baba’ diye sordum. ‘Öyle bir şey olmaz kızım, Allah kadını erkeği birbirinden ayırmaz...’

Cumhuriyetin 10. yılıydı. Köydekiler Gazipaşa’daki törene hazırlanıyorlardı. Erkekler, ‘Biz gidiyoruz kutlamaya’ deyince kadınlar ‘Biz de gideceğiz Mustafa Kemal Paşa’nın onuncu yıl törenine!’ diye başkaldırdılar. Onları görüp törene ben de katılmak istiyorum diye ağlayınca babam beni yanına aldı, orada Gazipaşa İlkokulu’na kaydımı yaptırdı. Böylece okula bir yıl erken başladım.”

DİRENGENLİK

Yaşamını eğitime adayan o direngen kız, eğitim alanında kitaplar yazıp seçkin bir yazar oldu. Nedenini açıklayarak görüşlerini, eleştirilerini, önerimlerini içeren Kızlar da Yanmaz, Kısa Süren Hasat, Tonguç ve Enstitüleri, Kimseli Kimsesiz gibi temel kitaplar bıraktı ardında: 

“Batı medeniyeti, okumuş insanların omuzlarında yaratılmıştır. Öyle ben demokrasiye geçtim demekle olmuyor. Özellikle kadınların büyük ölçüde okumadığı bir ülkede demokrasiye geçilemez. Hiçbir Batı ülkesi yoktur ki bu kadar okumamış insan olsun. Bu kitabı yazma nedenlerimden birisi budur. Çocukların eğitimine yeteri kadar önem verilmeli. Taşımalı eğitim denen bir şey var. Çocuk eğitim için taşınmaz, eğitim çocuğun ayağına gitmelidir ve en güzel, en konforlu yer okullar olmalıdır. Ancak bu şekilde demokratik bir ülke oluruz.” 

Nobel Ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar da eğitimi dinselliğe dönüştürmeye çalışanları uyarıyor: 

“Politika ve dini birbirine karıştırmamalı. Kesinlikle birbirinden ayrı tutmalı. Bunları birbirine karıştırırsanız bundan ilk önce bilim zarar görür, güvenilirliğini kaybeder, ilerleyemez, gelişemez.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öğretmenden mektup 1 Kasım 2024
Okumaya geçiş 25 Ekim 2024
Katil yuvaları 18 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları