Adnan Binyazar

Atatürk yolunda gelişmeler

06 Eylül 2024 Cuma

Aradan bir hafta geçmiş olmasına karşın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yansımaları sürüyor. 

Adalet duygusunun sarsıntıya uğradığı bir dönemde, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in Anıtkabir’in özel defterine yazdıkları, adalete yönelik görüşler yönünden önemlidir:   

“Kurduğunuz Cumhuriyet, hukuk devleti ilkeleri üzerine inşa edilmiştir ve bizler de bu mirasın emanetçileri olarak adaletin tecellisi için var gücümüzle çalışıyoruz. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını en üst düzeyde koruyarak hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmayı sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kurucusu olarak bize gösterdiğiniz çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma hedefinde, adaletin ışığıyla yolumuza devam edeceğiz. Sizi minnetle, şükranla ve saygıyla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun!”

CUMHURİYET GAZETESİ

1924 yılında Cumhuriyet gazetesini çıkarmaya başlayan Yunus Nadi’nin, ardından Nadir Nadi’nin görevini günümüzde de aynı sorumlulukla yürüten Alev Coşkun, yazısında 30 Ağustos Zaferi’nin tarihsel kökenlerine iniyor, Nutuk’ta Atatürk’ün dile getirdiği bölümün ışığında Cumhuriyet Devrimlerini köklü bir sonuca bağlıyor: 

“Bilindiği gibi, savaş aşaması bitince Aydınlanma aşaması başladı ve devrimler birer birer gerçekleşti. Önce saltanat kaldırıldı, sonra Cumhuriyet ilan edildi. Eğitim birliği sağlandı. Atatürk’ün 1905 yılında yüzbaşı iken söylediği, ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden yeni ve genç bir Türk devleti kurulmalıdır’ görüşü gerçekleşiyordu. 

15 yılda gerçekleştirilen Aydınlanma Devrimleriyle, Türk toplumu laik bir hukuk düzenine kavuştu, halkın çağdaş ve uygar bir topluma dönüşmesi başlatıldı.”

‘HÜCUM!’

Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini, kendi tasarladığı hücumlarla attı. Özlem Yüzak, “Hücum” başlıklı yazısında bu hücumların neler olduğunu da açıklıyor: 

“Tarih 30 Ağustos 1922. Yer: Dumlupınar. Saat 14.00. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusuna hücum emrini verir. Savaş zaferle sonuçlanacak ve Türkiye tarihinin en önemli dönem noktası olacaktır. Bu yüzden hep Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak kutlarız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı. Temel ilke ve hedef tam bağımsızlıktı. Siyasi, mali, ekonomik, adli, askeri, kültürel yani her hususta tam bağımsızlık... Kısa sürede hepsinin taşlarını teker teker döşedi. 

Denk bütçenin ekonomik bağımsızlık için önemini iyi bilirdi. Gereğini yaptı. İlerleme ve Aydınlanma yol gösterici oldu. Öyle bir yoldu ki hem küllerinden yeniden doğan genç, yoksul ama onurlu Türkiye’yi dünyanın itibarlı ülkeleri arasına soktu hem de Atatürk’ü dünya tarihinin en etkili liderleri arasına...”

“Hücum”ları anlatırken onların son yıllarda nasıl ters yüz edildiğine de değiniyor: 

“Aradan koca 102 yıl geçti. Kaç nesil, kaç hükümet... Hücumu seven millet olduk ama çok farklı bir anlamda. 

Tarım arazilerine hücum... Betonlaştır daha çok kazan.

Hazine arazilerine hücum... Yandaşlara ihalelerle hem kazan hem kazandır.

Kentlere hücum... Yanlış şehirleşme politikaları ile köyleri boşaltarak kentlere taşı ama kentli olma bilincini verme.”

ÖĞRETMENE SESLENİŞ

Atatürk konuşmalarının çoğunda eğitim konusuna değinerek öğretmenlere “Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır” der.

Çorum adlı yerel gazete geçen ay, genç öğretmen Sabri Lâçin’in 1937 yılında yazıp Atatürk’e adadığı “Yaşa Kemâl Atatürk” başlıklı şiiri yayımladı. 87 yıl önce yazılan bu şiir, görevlerini çağdaşlık yolunda geliştiren öğretmenlere önemli bir armağan sayılır:  

YAŞA KEMÂL ATATÜRK

Sürüklenirken vatan bir korkunç uçuruma:

Dalgaları boğarak koşup geldin Atatürk;

Ayak bastın Samsun’a, yüreğin yana yana;

Kucakladın ulusu, ağlayarak Atatürk!


Kaplamıştı düşmanlar dört yanını vatanın,

Umurunda değildi Sultan denen alçağın; 

İçin acı duymuştu, köpürmüştü al kanın;

Kurtarmaya bu yurdu, ant içmiştin Atatürk!


Sarıldı Türk ulusu eline eteğine,

Eline geçirdiği sopayı silah diye;

İnanarak sendeki yılmaz özveriliğe (fedakârlığa)

Ayrılmaz izinden senin, Kemâl Atatürk!  


Düşmanlarla savaştın, orduların başında,

Çok geceler geçirdin karlı dağlar başında;

“Türk”ü tekrar yücelttin erkinlik (özgürlük) savaşında;

Varlığınla yükselir başı Türk’ün, Atatürk!


Yepyeni bir cumhurluk kurdun Anadolu’da,

Milyonlarca Türk kalbi çarpıyor Ankara’da,

En sonunda kavuştun, erkinliğe Hatay’da, 

Bir cihana bedelsin, yaşa Kemâl Atatürk!


Öğretmen Sabri Lâçin



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıdı susmayanlar 13 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları