Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ülkemizin küçük Trump’ları

16 Şubat 2025 Pazar

Sevgili okurlarım yeniden seçilen ve seçim sloganı “Yeniden büyük Amerika!” olan Trump’ın gelir gelmez yaptığı marifetleri hayretle izliyoruz. Arkadaş ne senato ne meclis takıyor ve yeni ergen bir çocuk gibi “Ayı da isterim, güneşi de isterim, bütün dünya benim olsun!” diye ağlayıp duruyor. Amerika halkı da şimdiden oy verdiği Trump için kara kara düşünmeye başlasa iyi olur. Adamın bir numaralı yardımcısı da şehvetle Nazi selamı veren ve dünyayı yapay zekâyla yöneteceğini hayal eden Elon Musk. Hitler’in propaganda bakanı Gobbels’den aşağı kalır yanı yok. Silikon Vadisi ve silah, inşaat, ilaç, gıda şirketleri bu iki adamı alkışlayıp duruyor. Trump belli ki doymak bilmeyen bir âdemoğlu. Gelir gelmez haykırdı: “Neymiş efendim Kanada Amerika’nın 51. eyaleti olmalıymış, Grönland’da ayılarla güreş tutmak onun hakkıymış, Meksika sınırına duvar örecekmiş çünkü ülkede yeterince kara derili insan varmış. Ayrıca Meksika’yı aleni tehdit de ediyor. Çünkü rüyasında Meksika Körfezi, Amerikan Körfezi olmuş ve o orada yüzüyormuş.

Adam bütün dünyayı kendisine istiyor, Ukrayna’yı es geçer mi, neredeyse eline bir silah alıp onun yalanlarına kanan Ukrayna halkını yaylım ateşine tutacak. Derdi neymiş, Ukrayna’ya savaş öncesinde ve savaş sırasında yaptığı silah ve para yardımına karşılık nadir elementlerin bulunduğu büyücük bir toprak parçası istiyor. Ve haykırıyor: “Bu bizim hakkımızdır. Ruslarla savaşsınlar diye 500 milyar doların üstünde yardım yaptık!” Ah Ukrayna bir ayının ve kendini ayı sanan başka birisinin verdiği sözlere kanıp savaşa girdin. Ne oldu?

En büyük projesi Gazze! Gazze’deki Filistinlileri Mısır ve Ürdün’e sürüp, orayı bir tatil beldesi yapıp dostlarıyla eğlenecekmiş.

Trump ve Elon Musk’ın saklısı gizlisi yok. İyi ki yok, biz de dünyanın nasıl yönetildiğini adım adım izliyoruz. Örneğin Amerika’da yıllar önce kurulmuş bir Uluslararası Kalkınma Ajansı var. Temelde işi, ihtiyacı olanlara (buna Amerika’nın çökmek istediği ülkelere diyelim) para ve asker yardımı yapmak. Kısa adı (USAID) olan bu ajans özellikle Amerika’nın gözü kulağı. Nerede bir karışıklık var, nerede bir hükümet devrilecek hemen harekete geçiyorlar. Ama Trump artık bu ajansın işe yaramadığına karar vermiş ve 600 çalışanına kapıyı göstermiş. Çünkü Elon Musk’ın şirketi Amerika’nın istediği ülkeleri ele geçirme işinde daha agresifmiş. Bu kalkınma ajansının özellikle Irak ve Suriye’de tarikatları beslediğine dair önemli bilgiler var.

Bekleyin sıra bize gelecek. Şimdi bu ajansın marifetlerini okuyunca pek çok şeyi tartışmaya açıyorum. Arkadaşlar bu ülkedeki tarikatlar akıl alamayacağımız kadar zenginler. Bu para nereden geliyor? Tamam devlet bizim vergilerimizden gelen parayı onlara harcıyor ama yüzlerce yatılı Kuran kurslarına, temelinde hiçbir iş yapmayan sayıları yüz binleri bulan tarikat mensuplarına bu para yetmez! Şimdi size soruyorum son yirmi yıl içinde bu tarikatlar pıtrak gibi neden çoğaldı? Neden son zamanlarda nükleer başlıklı füzeler İspanya’dan İncirlik Üssü’ne taşındı? Tamam ülkenin her karış toprağı, limanları, hatta devlete ait Türk Hava Yolları’nın yarısı bile yabancı şirketlere satıldı ama neden halkın açlıktan anası ağlıyor?

Birden aklıma “Hepimizin a...ıza koyacağım” diyen bay Cengiz geldi. Doymuyor illaki Kaz Dağlarının tümüne sahip olacak! Binlerce ağacı kesip atacak ve altın çıkaracak! Bu altının da ancak yüzde 5’i ülkede kalacak! Doymuyor anacığım doymuyor, kim doyuyor ki? Psikologlar bu doymayanlara “güç ve para bağımlısı” diyorlar. Sadece bay Cengiz mi, ülkemizde o kadar çok küçük Trump var ki... Örneğin devlet, inatla tarımı ve hayvancılığı bitirdi sonra ne oldu köylüler topraklarını inşaat şirketlerine anormal paralara sattılar. O paraları ceplerine koyup kentlerde satılık ev aramaya başladılar. Bizim semtte bir günde her birine 12 milyon vererek 13 ev alanını gördüm, yani paralar gene inşaat şirketine gitti. Örneğin büyüklerimiz, saraylarının, uçaklarının, otellerinin, okullarının sayılarını sürekli artırıyorlar. İki maaş yetmiyor, beş, altı maaş istiyorlar. Bunların dünyayı cebinde isteyen Trump’tan ne farkı var? Bugün ülkeye giren karaparadan söz etmiyorum. Bilen biliyor.

Şimdi gelelim haftanın en can alıcı haberine, TÜSİAD Genel Kurulu’na ve başkan Ömer Aras’ın açılış konuşmasına. Hepimizin artık ezbere bildiği gerçekleri söylemiş. Ne eksik ne fazla. Anında adalet bakanından “Türkiye artık eski Türkiye değil!” diye yanıt geldi ve TÜSİAD başkanı sorguya çağırıldı. Birden hatırladım. TÜSİAD 1979 yılında tüm gazetelerde çarşaf çarşaf Ecevit hükümetinin neler yapması gerektiğini açıklamıştı. Oldukça sert bir dille. Demek ki paraları azalmış bu kez sadece başkanın konuşmasıyla yetinmişler. Nankörlük TÜSİAD üyelerine yakışmıyor. Devlet defalarca vergi borçlarınızı affetmedi mi? Teşvik primleri almadınız mı? Elektrik ve doğalgaz şirketlerinize acayip zamlar yapmadı mı? O zaman iyi de şimdi ne oluyor? Çok değil 7 yıl olmuştur, üyelerinizden Güler Sabancı vergilerinin silindiğini duyunca o zamanların ekonomi bakanı Berat Albayrak’a övgüler düzmüştü. Ben gariban da söyle yazmıştım, “Çok sayın Güler Sabancı’nın iki günlük vale parasını ben ödüyorum. Az şey mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ah ne çok öldük! 9 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları