Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Hasat’ edilenler

16 Şubat 2025 Pazar

Türkiye’deki faşizm dalgasının içinde gündeme pek yansımayan bazı olaylar, benim için çok sarsıcı.

5 yılda 54 yaban keçisinin canı, 5 milyon 808 bin TL karşılığında avcılara satıldı. Bu güzelim hayvanları tüfekle vurup katletmek isteyen birtakım avcılar, 40 farklı ülkeden Türkiye’ye geldiler ve keçileri öldürüp gittiler.

Tarım ve Orman Bakanlığı ise bu canların “hasat edildiğini” açıkladı!

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer bu konuyu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM gündemine taşıyınca bakanlığın verdiği yanıtta ortaya çıktı bu.

Bakanlığın yazısında aynen şu satırlar yer alıyor: “2024-2025 av yılında 325 yaban hayvanının av turizmi kapsamında hasat edilmesine izin verilmiştir. Niğde Aladağlar’da av turizmi kapsamında son beş yılda 54 yaban keçisi, yabancı avcılar tarafından 5.808.427 TL bedel karşılığında hasat edilmiştir.

YAŞAM HAKKINI YOK SAYAN TÜRCÜLÜK

Av turizmi” gibi bir ifadenin ortaya çıkmış olması, insan türünün yıkıcılıkta vardığı en dip noktadır. Bu kirli ticarete “Hem gezin hem de öldürün!” şeklinde bir slogan da bulabilirler yakında!

İnsan gibi duyguları ve bilinci olan, acıyı aynı insan gibi yaşayan, hayatta kalmak için mücadele eden, yavrularını koruyup sahiplenen doğa harikası hayvanların para için katledilmesini “hasat” olarak tanımlamanın ardındaki zalimlik, benim bu dünyadaki temel dertlerimden biri!

Hayvanı metalaştırıp patates ya da bir tahıl cinsi gibi hasat edildiğini düşünen insan, mezbahaya girip oradaki vahşete, yaşamak için çırpınan canlara uygulanan şiddete anbean tanık olmadığı, bunun ne kadar dehşet verici olduğunu anlamadığı sürece türcülük sona ermeyecek.

KOCAMAN BİR KARA LEKE!

Hayvanları eşya, taşıt ya da eğlence aracı, köle ya da ürün olarak gören anlayışın bir diğer bedeli, Türkiye’de sokak hayvanlarına ödetiliyor. “Katliam yasası”nın yürürlüğe girmesinden sonra Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tüm valiliklere gönderdiği genelgede hayvan bakımevlerindeki sokak hayvanlarının tekrar sokağa bırakılması halinde yerel yönetimlere hayvan başına 71 bin 965 TL para cezası kesileceği bildirildi.

Bunu belediyelere ait hayvan bakımevlerinin toplam kapasitesi 105-110 bin civarındayken milyonlarca sokak hayvanı olduğunu kendileri iddia ettiği halde yaptılar. Bu durumda hayvanlar bakımevlerine istif edilse bile sığmayacağına göre geriye tek yol kalıyor!

Çeşitli valiliklerin kendi illerindeki ilgililere “Belediye meclislerinin karar vermesi halinde başıboş hayvan sayısının sorun yaratması durumunda ağrısız ve acısız itlaf yapabilecektir” cümlesini de içeren talimatlar gönderdiği ortaya çıktı. Kırklareli/ İğneada Belediyesi’nde bu yönde karar alındığı, Erzurum Belediyesi hayvan bakımevinde köpeklerin canlı canlı gömüldüğü medyaya yansıdı. Sağlık Bakanlığı 81 ile yazı göndererek hastane yerleşkelerinde sokak hayvanı olmayacağını bildirdi ve hayvanları hedef gösterdi.

Bunlar olurken her gün tüfekle delik deşik edilmiş, boğulmuş ya da asılmış hayvan haberleri yağıyor. Ve Anayasa Mahkemesi, CHP’nin “katliam yasası”na karşı yaptığı başvuruyu 15 Ağustos’tan beri sonuçlandırmıyor!

Kalbi kuruyanların kulakları, ne yurdun her yerini inleten hayvan çığlıklarını ne de hayvan hakları savunucularının protestolarını duyuyor. AKP iktidarı, hemen her alanda tarihe bir yıkım dönemi olarak geçecek, belki zamanla yaşananların bir kısmı unutulacak ama insanların sömürüsü ve kurumların ihmali yüzünden sokakta yaşam mücadelesi veren hayvanlara yaşattıkları zulüm, kocaman bir kara leke olarak adlarına yapışacak.

Hayvan katliamı yapan herkes, kim olursa olsun, aynı kaderi paylaşacak; sonsuza kadar o kara lekeden kurtulamayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları