Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik
Günümüz insanı sosyal medyayı, görünür kılmak ve mesaj vermek için kullanırken bir başka şekilde, yaşamını da onunla sınırlıyor. Dünyanın ya da ülkemizin diyelim, geldiği yerde, karşıdakine dokunmadan ve onunla fiziki bir etkileşime girmeden ‘sosyalleşmeyi’ yalnızca bu tür platformlarda sağlıyor.
Sosyal medya kullanımında kişisel verilerden başka bir de Batı’nın uydurduğu, onların aracılığıyla mesajların verildiği özel günler var. Bunlardan birisi de 14 Şubat Sevgililer Günü.
İnsanların, özellikle daha genç olanlarının en kıpır kıpır olduğu günlerden birisi 14 Şubat. Bunun belirtisi sokaklarda da görülebiliyor. Adımlar daha hızlı ve enerjik, kahkahalar daha fütursuzca ve nedensizce atılabiliyor. Ellerdeki tek gül ile telaş içinde bir yerlere gidiliyor.
Oysa bu yıl, 14 Şubat’ın sosyal medyadaki izdüşümü bu canlılıkta değildi. Ötesi, bir büyük ‘duyguları saklama, 14 Şubat’ı görmemezlikten gelme hali’ mevcuttu. Bunun ülkemizin içinde bulunduğu şartlarla doğrudan ilişkisi olmalıydı.
23 yıldır iş başında olan siyasi iktidar ülkenin büyük bir bölümünün neşesini, sevincini, umudunu yok etmişti. Buna karşın sosyal medyada inadına direniliyordu; bir kısmı umursamazca paylaşım yaparken bir diğerleri inadına umudu çoğalttığını gösteriyordu.
14 Şubat günü ise böyle olmadı; siteye genel bir tedirginlik hakimdi. Sanki ayıpmış gibi sevgiliyle net fotoğraflar paylaşılmaktan kaçınıldı. Bu sakınmada, başkalarının ne düşünüyor olduğu da dikkate alınıyor olmalıydı. Çünkü ülkede sevgililer günü kutlanacak enerji de kalmamış olabilirdi.
İnsanların ruh hali, paylaşımlardan net olarak anlaşılıyordu. Sevgililer gününde yalnız olduğunu hissedenler daha iyi ilişki kurdukları ve belki de sevgide karşılık buldukları, dahası itaatkâr olduğuna inandıkları hayvanlarına olan düşkünlüklerini öne çıkardılar. Ne varsa onlarda vardı!
Bir bölümü ortada top çevirdi! Yakınlarına selam çaktı. Bir diğeri 14 Şubat’ı tümden inkâr etti. Büyük düş kırıklığı yaşamış, çareyi bu özel günü toptan reddetmekle bulmuştu. Onlara göre, halt vardı sevgililer günü kutlamakta!
En kolay, en net mesajlarla paylaşılması gereken bir özel günün, türlü bahanelerle anlamından farklı yorumlanması ülke insanının örselenmiş ruh halini de gösteriyordu. Anadolu insanı sevgili bulamama, sevgiyi ifade edememe, sevdiğini karşısındakine belirtememe sorunu yaşıyor olmalıydı.
Bu da geçecekti elbet, yaşam sevincimizi çalanların gittiği gün…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde deprem!
-
İstanbul Silivri'de korkutan deprem!
-
Asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak
-
Özgür Özel'den çağrı geldi
-
Kurtulmuş'tan Anıtkabir'de büyük gaf
-
AKP çakıldı, CHP büyük fark attı!
-
Karısını aklından çıkaramayan 4 erkek burcu
-
DEVA Partisi'nde istifa: Nedenini açıkladı
-
Mutfağın en kolay tatlısı: 3 malzemeli soğuk pasta tarif
-
Katliam gibi kaza: Çok sayıda ölü var!