Bugün TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda AKP’nin hayvan hakları ile ilgili yasa teklifi görüşülüyor. 

Toplantının yapılacağını cumartesi günü duydum ve ilgili birkaç kişiyle konuştuktan sonra sadece bazı kişilerin davet edildiğini anladım. 

Oysa mart ayında TBMM’de AKP grubunun yaptığı toplantıda, AKP milletvekilleri, yasa teklifleri komisyona geldiğinde tekrar bizi görüşmelere davet edeceklerini söylemişlerdi. Anlaşılıyor ki hak savunucuları arasında eleme yaparak tercihte bulunmuşlar. 

Yıllardır bu konuda emek veren bir hayvan hakları savunucusu olarak, o toplantıda düşüncelerimi dile getirmek istediğim için komisyonun başkanı Yunus Kılıç’ı cumartesi günü aradım ama ulaşamadım, bunun üzerine telefonuna mesaj gönderdim. Yanıt vermedi. 

Ardından danışmanı Necip Yüce’ye ulaştım. Ona telefonda durumu anlattım. Yunus Kılıç’ı pazartesi gördüğünde ileteceğini söyledi. Toplantı salı günü yapılacağından bunun geç olacağını, telefonda konuşursa konuyu gündeme getirmesini rica ettim. “Tamam, siz beni daha sonra arayın” dedi. 

Pazar günü öğlen saatlerinde Necip Yüce’yi tekrar aradım. “Bir cenazemiz var, henüz soramadım, akşama doğru konuşalım” dedi. Akşama doğru aradığımda telefonu açmadı. Bunun üzerine kendisine kısa bir mesaj gönderip bana yapılan muamelenin üzücü olduğunu ve bu durumu kamuoyuyla paylaşmak durumunda olduğumu söyledim. 

Anında bu yanıtı yazdı: “Aradığınız esnada müsait değildim. Geri dönüş yapacaktım. Ama hemen mesaj yazmışsınız. Bu akşam Sayın Komisyon Başkanımıza talebinizi ileteceğimi size telefon görüşmemizde söylemiştim. Talebinizi ilettim. İyi akşamlar.” 

Teşekkür edip sonucu sordum, “Sonucu bilemiyorum. Benim yapabileceğim bundan ibaret” yazdı.

Pazartesi günü gün boyu toplantıya katılabilmek için çabalarıma devam ettim. Akşama doğru 18.00’de muhalefetin araya girmesiyle davet edileceğim söylendi. Aynı anda bana yapıldığı gibi birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisine de aynı muamelenin yapıldığını öğrendim. 

***

TBMM, AKP’lilerin değil, milletin meclisi; o komisyon da tüm milletin temsilcilerinin yer aldığı bir komisyon. Milletvekillerinin görevi de, bir yasa yapılırken o konuda mücadele verenleri dinlemek.

Mart ayında TBMM’deki toplantıda da konuşmama sürekli müdahale eden de iktidar milletvekilleriydi.

“Siz ülkenin politikası ile ilgili fikir vermeye gelmediniz. Bunları söylemek size düşmez. Sohbetin sırası değil” diyerek beni susturmaya çalışan da Yunus Kılıç’tı.

TBMM’deki toplantıya katılmam veto edilirken, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın yasayı kimlerle konuştuğunu da söylemem lazım. 24 Haziran 2021’de gazetemizde yayımlanan haberde, Ünal’ın Paw Guards (Pati Koruyucuları) adlı platformun temsilcileri ile makamında iki saat boyunca yasa üzerine görüşme yaptığı yazıyor. 

Mama kampanyaları düzenleyen “bu grubun kurucusu olduğunu söyleyen Erkin Erdoğdu’nun, geçmişteki ticari ilişkilerinden dolayı dolandırıcılık, evrakta sahtecilik, bıçak ve demir sopayla adam yaralama, güveni kötüye kullanma suçlarından birçok kez yargılandığı ve çeşitli cezalar aldığı” ortaya çıktı.

***

Yasayı görüşmek için böyle insanlara saatlerini ayırabilen AKP’li milletvekilleri, uzun zamandır hayvan hakları ve yasası için mücadele eden hak savunucularını dışlayıcı bir tavır içinde!

Bu kabul edilebilir bir durum değil. AKP’nin bunu yapmaya hakkı da yok. Ama son 19 yıldır hakları olmayan ne çok şey yaptılar, değil mi?

İnsanları susturmak, sindirmek için her yolu deniyorlar, değil mi?

Bu yazıyı, onca yıldır emek verdiğimiz mücadelede söz hakkımızın alınışı kayda geçsin diye yazıyorum.

Ve bu yakışıksız tavrı protesto ediyorum!